4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa göre sigortalı sayılanlar, 5510 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılanlara göre farklılık göstermektedir. Dahası, kimlerin İşsizlik Sigortası Kanununa göre sigortalı sayılmayacakları tek tek sayılmıştır. 4447 sayılı Kanunda düzenlenen sigorta prim teşviklerinden ise Kanuna göre sigortalı sayılanların faydalandırılması gerekmektedir. Ancak uygulamada bu hususun gözetilmediği anlaşılmaktadır. Kapsamdaki sigortalılar dikkate alınmadan yapılan ikincil düzenlemeler ise hatalı teşvik uygulamalarına sebep olmaktadır. Hatalı olan bu uygulamalar işverenlerin iradesi dışında meydana gelmiş olmakla birlikte, SGK tarafından fark edilip düzeltilmesi durumunda, işverenler önemli mali yüklerle karşılaşacaklardır. Finansal belirsizliğe sebep olacak bu durumun giderilmesi ise ancak kanuni düzenleme ile mümkün olabilecektir. Öte yandan ortaya çıkan bu belirsizlikte 4447 sayılı Kanundaki sınırlamaların Tebliğ ve Genelgeler ile güncellenmemiş olmasının payının da büyük olduğunu söyleyebiliriz. Benzer sorunların yaşanmaması için, 5510 sayılı Kanun ile 4447 sayılı Kanundaki sigortalı sayılanların eşitlenmesi bile düşünülebilir
Those who are considered to be insured according to the unemployment insurance law numbered 4447under social security differ from those considered to be insured within the scope of the law numbered 5510. Moreover, it has been individually stated which individuals are not to be cosidered to be covered by insurance under the unemployment insurance law. In the case of the insurance premium incentives regulated in the law no. 4447, it is necessary to ensure that those considered to be insured by law should take advantage of insurance premium incentives. However, it is understood that this issue is not taken into consideration in practice. Secondary regulations made without taking into account the insureds lead to improper premium incentives practices. Employers will face significant financial burdens if these practices which occur without the employers' will are noticed and corrected by SSI. This situation, which will cause financial uncertainty, can only be corrected by law. On the other hand, we can say that the limitations of the Law no. 4447 have a great share in this uncertainty arising from the fact that the limitations have not been updated with the communiqués and generalizations. In order to avoid similar problems, even the equalization of the ones considered as insurance holders within the framework of Law No. 5510 and Law No. 4447 can be considered
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 2 Issue: 61 |
muratozverister@gmail.com
dergicalismavetoplum@gmail.com
www.calismatoplum.org