Bu makale Türkiye’de geçici koruma statüsü ile bulunan Suriyelilerin mevsimlik tarımsal üretimdeki konumlarını inceleyerek, göç, prekaryalaşma ve çocuk emeği arasındaki ilişkiye odaklanmaktadır. Şüphe yok ki sayıları ülkede 3,5 milyonu bulan Suriye nüfusu, Türkiye işgücü piyasasında prekaryalaşma eğilimlerini arttırmaktadır. Göç süreci ile beraber çocuk emeği ve işçiliği hem göçmen hanelerin yaşam mücadelesine katkı sağlamakta hem de Türkiye’de ticari tarımsal üretimin gerçekleşmesi için ucuz ve kolay kontrol edilebilir emek biçimi olmaktadır. Çocukların kötü ve zorlu çalışma koşulları içeren tarımsal üretime dahil olması göç sürecinin göçmen emeğinin prekaryalaştırması ile sonuçlanmakta, çocukların eğitimden koparak kötü çalışma ve yaşam koşullarına, daha da önemlisi yoksulluk döngüsüne mahkum edilmesine neden olmaktadır. Çocuk emeğinin kullanımı Türkiye’de emeğin prekaryalaşması sürecini hızlandırırken, çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin de yaygınlaşmasına neden olmaktadır. Ayrıca göç süreci ve prekaryalaşma, emek üzerinde artan ataerkil kontrol anlamına da gelmektedir. Makale boyunca tartışılacağı üzere bu süreç, en yoğun olarak kız çocukları tarafından yaşanmaktadır.
This article aims to examine the labour market position of Syrians under the temporary protection in seasonal agricultural production in Turkey, with a focus on the interrelations between migration, child labour and precarisation. There is no doubt that the presence of 3.5 million Syrians increases the precarisation trends in the Turkish labour market. The involvement of children in precarious work is an essential component of migrant families’ survival strategies while it produces an abundantly low cost and easy to control labour supply for the commercial agricultural production in Turkey. The inclusion of children in agricultural production with harsh and difficult working conditions, results in the detachment of children from education to confine them to poor working and living conditions, and more importantly, generate a cycle of poverty. Significantly, the utilisation of Syrian child labour in Turkey speeds up the process of precarisation of labour and intensification of the state of the worst forms of child labour. In addition, the migration process and precarisation may mean an increased patriarchal control over labour in agricultural production, which is most commonly experienced by girls
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 4 Issue: 63 |