Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında eğitimin köylülere ulaştırılabilme sorununu
çözmek için girişimlerde bulunulmuştur. Bu amaçla, 17 Nisan 1940 yılında “Köy Enstitüleri”
resmen kurulmuştur. Köy kökenli çocuklar, köylere öğretmen yetiştirmek amacıyla Enstitülere
alınmış ve eğitilmiştir. Enstitülerde karma eğitim uygulanması ve burada gerçekleştiği iddia
edilen kız ve erkek öğrenciler arasındaki ahlak dışı ilişkilere dair söylentiler, Enstitülere kız
öğrencilerin bulunmasını zorlaştırmıştır. Bütün bu olumsuzluklara rağmen, Enstitülere alınan
kız öğrencilerin sayısının zamanla arttığı görülmüştür. Enstitülerde eğitim, iş ve üretim odaklı
olarak öğrencilerin kümelere ayrılmasıyla ve imece usulüyle yürütülmüştür. Dersler, “kültür
dersleri”, “teknik ders ve çalışmaları” ve “tarım dersleri” şeklinde 44 saat olarak veriliyordu.
Kültür ve tarım dersleri kız ve erkek öğrencilerin hep birlikte ortaklaşa yürüttükleri derslerdi.
Teknik ders ve çalışmaları ise öğrencilerin yetenekleri ve ilgi alanlarına göre ayrılarak
verilmekteydi. Kız öğrencilerin teknik dersleri “köy ev ve el sanatları” kapsamında üç
grup şeklinde ayrılmıştır. Bu gruplar; “biçki-dikiş”, “örgü-dokuma” ve “ziraat sanatları”
şeklindedir. Köy Enstitülerinden mezun olan kadın öğretmenlerin köylerdeki kadınlara yol
gösterdiği, hastalıklara çareler bulmaya çalıştığı, cehaletin neden olduğu her türlü yanlışa
karşı durduğu anlatılmıştır. Köy Enstitülerinden mezun olan çoğu kız çocuğu, burada
sunulan eğitim olanağı sayesinde bilgili, kendi ayakları üstünde duran, özgür ve aydın Türk
kadınları olmuş ve topluma ışık tutmuştur.
In the first years of the Republic of Turkey, attempts were made to solve the problem
of delivering education to the villagers. For this purpose, “Village Institutes” were officially
established on April 17, 1940. Girls of village origin were enrolled and trained in institutes
to be cultivated as teachers for villages. The implementation of coeducation in the institutes
and the rumors of the immoral relationships between male and female students allegedly
taking place there made it difficult to find female students to train in the institutes. Despite all
these negativities, it was observed that the number of female students admitted to institutes
increased over time. Education in the institutes was carried out with a focus on work and
production, by dividing the students into groups and by collaborating. The courses were given
in the form of “cultural courses”, “technical courses and studies” and “agricultural courses”
for 44 hours. Cultural and agricultural courses were conducted by male and female students
together. Technical courses and studies were given by dividing the students according to
their abilities and interests. The technical courses of female students were divided into three
groups within the scope of “village, home and handicrafts”. These groups were “tailoring”,
“knitting-weaving” and “agricultural arts”. It was explained that the female teachers assigned
to the villages after graduating from the institute guided the women in the villages tried to
find remedies for diseases, and stood against all kinds of improprieties caused by ignorance.
Most of the girls who graduated from village institutes became knowledgeable, self-standing,
free and enlightened Turkish women, and shed light on society, thanks to the education
opportunity offered by the village institutes.
Village Institutes Coeducation Female Students Collaboration Method Village Home and Handicrafts
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 17, 2021 |
Submission Date | January 21, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 21 Issue: 43 |