Right to property is one of the fundamental rights and freedoms to be regulated in the 1982 Constitution of Turkish Republic. Everyone, regardless of their citizenship, has the right to property. Right to property may only be limited by law only in view of public interest. Right to property should be protected not only against private law natural and legal persons; but also against public administrations. One way to protect the right to property against public administrations is to file confiscation without expropriation action.
Property rights on a property, which is spared for public service at the zoning plans, are limited for an indefinite time period. This limitation on right to property can be eliminated by means of change at the zoning plan in force, land subdivision, interchange, expropriation and for the last filing confiscation without expropriation action. There are four conditions that need to be fulfilled all together at the same time, in order for the administrative courts to rule for compensation at confiscation without expropriation actions, which is one of the remedies for limitation on right to property. Property being spared for public service at the zoning plan and having at least five years passed since the concerned zoning plan's enforcement date are two conditions regulated by law. In addition to these two conditions, having five years passed since obtaining the property and the property being cleared of allotment faults are the other two conditions that were set by jurisprudence.
State of law right to property limitation of property confiscation without expropriation compensation.
1982 Anayasasında düzenlenen temel hak ve özgürlüklerden biri de mülkiyet hakkıdır. Ülke vatandaşı ya da yabancı ayrıt edilmeksizin herkes mülkiyet hakkına sahiptir. Mülkiyet hakkı ancak kamu yararı amacıyla ve de kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkı sadece özel hukuk gerçek ve tüzel kişilerine karşı korunmayıp, aynı zamanda kamu idarelerine karşı da korunmalıdır. Mülkiyet hakkını kamu idarelerine karşı korumanın yollarından biri de kamulaştırmasız el atma davalarıdır.
İmar planında kamusal hizmet kullanımına ayrılan taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kullanımı süresiz bir zaman diliminde kısıtlanır. Söz konusu mülkiyet kısıtlılığı yürürlükteki imar planında değişiklik yapılması, parselasyon sonucu, takas yoluyla, kamulaştırma ve en sonuncusu da kamulaştırmasız el atma davası açılmak suretiyle mahkemelerce giderilir. Mülkiyet kısıtlılığını giderme yollarından biri olan kamulaştırmasız el atma davalarında idari mahkemelerce tazminata hükmedilebilmesi için dört şartın bir arada bulunması gerekir. Taşınmazın imar planında kamusal hizmet kullanımına ayrılması ve uygulama imar planının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl geçmiş olması şartı kanunlarla öngörülen şartlardır. Bu iki şartın yanında yargısal içtihatlarla ortaya konulan taşınmazın satın alındığı tarihten itibaren beş yılın geçmiş olması ile taşınmazda hisse hatası bulunmaması şartlarıdır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | May 5, 2022 |
Publication Date | June 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 1 |