Hz.Muhammed, sağlığında kendisinden sonra Müslümanların başına geçecek
kişiyi belirtmemiş ve bu işi ashâbına bırakmıştır. O, hasta yatağında yatarken, hiç
şüphesiz, devletin başına kimin geçeceği konusu, ileri gelen bazı arkadaşlarının
kafasını meşgul etmiştir. Belki bu konuda ashaptan bazıları arasında ikili-üçlü
görüşmeler yapılmıştır. Bugün bile bir devlet başkanının öleceği anlaşılsa,
kendisinden sonra kimin devletin başına geçeceği, devletin ileri gelenlerinin kafasını
meşgul eder ve bu konuda ilgili kişilerle görüşmeler yapılır. Bu, devletin varlığı için
önemlidir. Örneğin, Hz.Muhammed’in amcası Abbas, Hz.Muhammed’in ölümü ile
sonuçlanacak olan hastalığı sırasında, başkanlığın, Haşimoğulları’ndan çıkmaması
için bazı girişimlerde bulunmuştur. Bunun için bir gün Hz.Ali, hasta olan
Hz.Muhammed’in yanından çıkınca onun hastalığı hakkında bilgi aldıktan sonra,
“Görmüyor musun? Allah’ın Elçisi bu hastalıktan ölmek üzeredir. Ben, Abdülmuttalip
oğullarının ölecekleri sırada yüzlerinin ne duruma geldiğini bilirim. Haydi Allah’ın
Elçisi’nin yanına gidelim de bu işi (yönetim) kime bırakacağını soralım. Bize
bırakıyorsa bunu bilelim. Bizden başkasına bırakıyorsa kendisiyle konuşalım, bizim
için tavsiyelerde bulunsun” deyince, Hz.Ali, “Biz bunu Allah’ın Elçisi’ne sorunca, o da
bunu bize vermeyecek olursa, artık bir daha bunu bize vermezler. Onun için ona
böyle bir şeyi aslâ sormam”1
diyerek yanıtlamıştır. Hz.Abbas’ın zihnini meşgul eden
bir konunun, ayrıca Hz.Ebû Bekir’in, Hz.Ömer’in ve benzerlerinin zihinlerini de
meşgul etmediği düşünülemez
Journal Section | Peer-reviewed Research Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | June 15, 2002 |
Published in Issue | Year 2002 Volume: 6 Issue: 1 |
CUIFD Creative Commons Atıf-Gayriticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.