nsanları kadın ve erkek şeklinde farklı cinsiyetlerde yaratan Allah Teâla,
onlara bir takım mükellefiyetler yüklemiştir. İnsanlar bu mükellefiyetlerden bir kısmını
yaratıcılarına, diğer bir kısmını da birbirlerine karşı ifa etmekle yükümlüdürler. Bu
çerçevede cinsiyet faktörünün öne çıkarıldığı da görülmektedir. Yani cinsiyet temel
alınarak kadın ve erkeğin farklı hak ve vazifelere muhatap olmaları da söz
konusudur. Şahsın erkek veya kadın şeklinde dünyaya gelmesi halinde ilgili cins için
tertip edilen hak ve görevlerin tasarrufu konusunda bir problem oluşması söz konusu
değilken, cinsiyeti belirsiz olarak dünyaya gelen ve hayatını bu şekilde sürdüren
şahıs için bir takım hukuki problemler oluşabilmektedir. Bu nitelikteki kişilere İslâm
hukuk literatüründe “hünsâ” denmektedir. Hukuki durumları ile ilgili hükümlerin
belirlenmesi konusunda İslâm hukukçularının itina gösterdikleri bu kişilerden özellikle
“hünsâ-i müşkil” kapsamına girenler, araştırmamızın omurgasını oluşturacaktır.
Çünkü cinsiyetlerindeki belirsizlik nedeniyle “hünsâ-i müşkil” türündeki şahısların,
erkek veya kadın sınıfından herhangi birisine dahil edilmeleri mümkün değildir. Bu
belirsizlik, hünsâ-i müşkil hakkında kadınlarla mı yoksa erkeklerle mi ilgili hükümlerin
geçerli olacağı noktasında fakihlerin ihtilafa düşmelerine neden olmuştur. Fukaha bu
kişileri bazı hallerde erkek, bazı hallerde de kadın gibi telakkî ederek, bu doğrultuda
hükümler koymuştur
Journal Section | Peer-reviewed Research Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | June 15, 2002 |
Published in Issue | Year 2002 Volume: 6 Issue: 1 |
CUIFD Creative Commons Atıf-Gayriticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.