Purpose: Increased neutrophil gelatinase-associated lipocalin (NGAL) serum levels have been shown in studies for colorectal, gastric, esophageal, liver, thyroid and lung cancer. The aim of this study was to demonstrate the differences of NGAL and cancer antigen 15-3 (CA15-3) serum levels between the groups of patients diagnosed with either breast cancer, or benign breast disorders in order to investigate the diagnostic and prognostic value of these biomarkers.
Material and Methods: The patients were divided into three groups as the malignancy group, the benign group, and the control group. Serum NGAL/CA15-3 levels, the presence of a breast lesion, and the type of the lesion were recorded. In the malignancy group; parameters including tumor type, invasion degree, T/N stages, lymphovascular/perineural invasion, histological grade, c-erbB2, e-cadherin, estrogen and progesteron reseptor levels were recorded, and compared between the three groups.
Results: Eighty four patients were enrolled to the study. The mean NGAL level was higher in the benign group. CA15-3 detection did not reveal significant difference between the study groups. In the malignant group; increased serum NGAL levels were associated with higher histological grade, while elevated CA15-3 levels were associated with positive lymph node count.
Conclusion: The association of elevated CA15-3 levels with metastatic lymph node counts proves that the prognostic value of this marker is higher than its diagnostic accuracy. On the other hand, serum NGAL detection results reveal that the diagnostic value of NGAL for breast cancer is lower when compared to other cancer types.
Amaç: Kolorektal, mide, özofagus, karaciğer, tiroid ve akciğer kanserlerinde nötrofil jelatinaz ilişkili lipokalin (NGAL) salınımında artış olduğu gösterilmiştir. Bu çalışmanın amacı meme kanseri tanısı alan ve memenin selim hastalıklarının saptandığı hastalar arasında plazma NGAL ve kanser antijeni 15-3 (CA15-3) düzeyi farkı olup olmadığını saptayarak, meme kanseri için NGAL ve CA15-3’ün tanısal ve prognostik değerini araştırmaktır.
Gereç ve Yöntem: Çalışmaya dahil edilen hastalar; malignite grubu, benign grup ve kontrol grubu olmak üzere üç gruba ayırıldı. Serum NGAL ve CA15-3 düzeyleri, memede lezyon varlığı ve lezyonun cinsi kayıt edildi. Malign grupta; tümör tipi, invazyon derecesi, T/N evreleri, lenfovasküler/perinöral invazyon, histolojik grad, c-erbB2, e-kadherin, östrojen ve progesteron reseptör düzeylerini içeren parametreler kayıt edilerek bu üç grup arasında karşılaştırıldı.
Bulgular: Seksen dört hasta çalışmaya dahil edildi. Benign grupta ortalama serum NGAL seviyesi diğer gruplardan yüksek bulundu. CA15-3 ölçümlerinde gruplar arasında anlamlı farklılık saptanmadı. Malign grupta yüksek serum NGAL seviyelerinin histolojik grad ile ilişkili olduğu, artmış CA15-3 düzeylerinin ise pozitif lenf nodu sayısı ile ilişkili olduğu gözlendi.
Sonuç: Çalışmamızdaki artmış CA15-3 serum düzeylerinin metastatik lenf nodu sayısı ile ilişkisi bu belirtecin prognostik değerinin tanısal doğruluğundan daha yüksek olduğunu göstermektedir. Diğer yandan, serum NGAL ölçümlerinde alınan sonuçlar ise NGAL’ın diğer kanser türlerine kıyasla meme kanserindeki tanısal değerinin daha düşük olduğunu ortaya koymaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Research |
Authors | |
Publication Date | March 23, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 41 Issue: 1 |