Abstract
Erken yaşta evlilik, Yakın Çağ’a kadar çeşitli dinlere mensup toplumların örfünde yer alan bir gerçekliktir. Hz. Muhammed’in yetiştiği tarihte ve coğrafyada da erken yaşta evlilik uygulamaları mevcuttu. İslam’ın tebliğ edilmeye başlanılmasından sonra da toplumda yerleşik olan bu örf, Müslümanlar arasında uygulanmaya devam etmiştir. Erken yaşta evliliğe, her konunun kendi bağlamında değerlendirilmesi gerçeğinden hareketle günün tarihsel bağlamında bakmak gerektiğini düşünmekteyiz. Hz. Muhammed, toplumun bir ferdi olarak zamanın örfüne uygun evlilikler yapmıştır. Onun Hz. Âişe ile yaptığı evliliği, eleştirilere konu edilmektedir. Müslümanlar, Oryantalistlerin Hz. Muhammed ile Hz. Âişe’nin erken yaşta evliliği ile alakalı yaptıkları değerlendirmeler karşısında değişik cevaplar arama yoluna gitmişlerdir. Müslümanlardan bazıları erken yaşta evliliği o günün toplumsal vasatı olarak görmüşler, bazıları da yapılan eleştiriler karşısında savunmacı bir refleks geliştirerek Hz. Âişe’nin yaşının daha büyük olduğu iddialarına deliller bulmaya çalışmışlardır. Bu ikinci görüşü savunanlar, Hz. Âişe’nin yaşını büyük göstermeye çalışmakla aslında bir anakronizme düşmüşlerdir. Zira bu konu ile ilgili bir değerlendirme yaparken, bu evliliğin dönemin Arap örfüne uygun yapıldığı, dahası Hz. Muhammed zamanında yaşayan en büyük muhaliflerinin bile bu konuyu gündeme getirmedikleri gerçeğini gözden kaçırmamak gerekir. Bu makale Orta Çağ’daki farklı dini ve kültürel yapılara sahip toplumların erken yaşta evlilik olgusuna dair yaklaşım ve tutumlarını farklı yönleriyle ele almaktadır.