Gravity method is implemented often for the investigation of sedimentary basins. In this study, the gravity data, collected in the southwest of the Tuz Lake basin are investigated using 3D Euler deconvolution, 2D structural modeling and several 3D modeling algorithms. The 3D Euler deconvolution results are observed to be reflecting the faults and lineations in the area. The point source depths for SI=0 are determined to be generally consistent with the fault depths. In the 2D structural modeling studies, results, coherent with the known geology, are obtained by assuming mean density contrast of the basin dρ=-0.6 g/cm3. The modeling results obtained from 3D regularized inversions are known to be successfully showing horizontal boundaries, while generally unable to solve basin depths and fault dips correctly. For these reasons, the dataset is also evaluated using nonconventional 3Dmodeling methods. These methods are observed to be able to provide results, which are more coherent with the previous geophysical studies and the geology of the area. Uncertainty analysis suggests higher uncertainty at the structure boundaries; however, relatively lower uncertainty levels are observed in the basin. This result implies that the applied smoothing functions significantly decrease the non-uniqueness of the recovered models.
Gravite yöntemi, çökel havzaların araştırılmasında sıklıkla başvurulan yöntemlerdendir. Bu çalışmada, Tuz Gölü havzasının güneybatısında toplanmış gravite verileri 3B Euler dekonvolüsyonu, 2B yapısal modelleme ve çeşitli 3B modelleme işleçleri kullanılarak incelenmiştir. 3B Euler dekonvolüsyonunun, bölgede bulunan fay ve çizgisellikleri yansıttığı gözlenmiştir. SI=0 için elde edilen nokta kaynak derinliklerinin, genel olarak fay derinlikleri ile tutarlı olduğu gözlenmiştir. 2B yapısal modellemede havzanın yoğunluk karşıtlığının ortalama dρ=-0.6 g/cm3 kabul edilmesiyle, bilinen jeolojiyle uyumlu sonuçlar elde edilmiştir. Gravite verilerinden, düzgünleştiricili 3B ters çözüm ile elde edilen modellerin yanal sınırları belirlemede başarılı olduğu, ancak fayların dalımlarını ve havza derinliğini doğru biçimde belirlemede yetersiz olduğu bilinmektedir. 3B ters çözüm sonucu elde edilen modellerde de bu sorunlar gözlenmiştir. Bu nedenle veriler, geleneksel olmayan 3B modelleme yöntemleri ile de değerlendirilmiştir. Bu yöntemlerin, önceki jeofizik çalışmalarla ve bölge jeolojisiyle daha uygun sonuçlar sağlayabildiği gözlenmiştir. Belirsizlik analizleri, yapı sınırlarında belirsizliğin arttığını, ancak havza içerisinde belirsizliğin görece az seviyede olduğunu göstermiştir. Bu, kullanılan yuvarlatıcı fonksiyonların elde edilen modellerdeki çok çözümlülüğü önemli ölçüde azalttığını işaret etmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | January 17, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 24 Issue: 70 |
Dokuz Eylül Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi Dekanlığı Tınaztepe Yerleşkesi, Adatepe Mah. Doğuş Cad. No: 207-I / 35390 Buca-İZMİR.