In Turkish, the word aylak means “loafer, roamer, slacker (person)”. In French, on the other hand, the word flâneur is derived from the verb flâner, which means to waste time, to idle around. The derived word was coined in the 19th century, and has been associated with an idler intellectual, urban idle, thinker. According to Russell, the idler class which emerged after modernism is a class of people who develop the arts, contribute to science, and come up with philosophical ideas. Idlers as stock characters used to be superficially represented as European-style snobs in Turkish novels since Tanzimat era until Yusuf Atılgan’s novel Aylak Adam (The Loiterer) in which the word idler is used to connotate the same meaning as flaneur in French. That novel has been an inspiration to this study in that the novel deals with the term idleness and questions the term through its main character C., who is represented as an idler but a thinker at the same time. This study deals with the terms aylak/aylaklık by studying the etymological and semantic change in the use of the words in historical texts both in Old Turkish and in Turkish. It has been discovered that the word aylak not only means idler, loafer but also connotates “off-task, free; naughty; lazy; free of charge, gratuitous; heart, the gap that heart stands in; whirlpool; gulf” in the historical scheme of Turkish. Also, in Turkish dialects, the word has different meanings, such as “unrequited, free; clear, obvious; worker or servant who is held for a month, square; the road in which the animal draws water from deep wells, turns and commute, well used for irrigation of fields, unemployed.” Based on the data obtained, the reason that the meaning of “thinker traveler” of aylak gained in philosophical and literary fields is not included in dictionaries is that this meaning does not correspond very much in the eyes of the people, idleness is identified with laziness, and that the idle class does not play an active role in Turkey during the development of civilization as in the West.
Türkçede aylak “işsiz, boş gezen, avare (kimse)” anlamındadır. Fransızca flâner "oyalanmak, aylaklık etmek" fiilinden türetilen flanör (flâneur) ise 19. yy’da ortaya çıkan, “aylak aylak gezen aydın, kentli aylak, düşünür gezgin” anlamına gelen bir kavramdır. Moderniteyle ortaya çıkan aylak sınıf ise Russel’a göre, sanatı geliştiren, bilimleri bulan, felsefi düşünceler ortaya atan bir sınıftır. Türk romanlarında Tanzimat yıllarından beri “alafranga züppe tipi” şeklinde yüzeysel olarak işlenen aylak tipi flanör (flâneur) anlamıyla ilk kez Yusuf Atılgan’ın Aylak Adam romanında işlenmiştir. Romanın başkişisi C.’nin üzerinden bir çeşit aylaklık manifestosunun ele alındığı, aylak kavramının sorgulandığı bu roman, “işsiz, boş gezen avare (kimse)” anlamının yanında “düşünür gezgin” anlamını da karşılayan aylak sözcüğünün incelendiği bu makaleye ilham olmuştur. Makalede Eski Türkçeden Türkiye Türkçesine aylak sözcüğünün etimolojik ve semantik olarak tarihî seyrinin incelenmesi yoluyla sözlüklerdeki ve Türkçenin tarihî kaynaklarındaki aylak/aylaklık algısı üzerinde durulmuştur. Makalede aylak sözcüğünün “işsiz, boş gezen avare (kimse)” dışında Türkçenin tarihî dönemlerinde ve çağdaş lehçelerinde “boşta olan, boş; haylaz; tembel; bedava, karşılıksız, ücretsiz; kalp, kalbin bulunduğu boşluk; girdap; körfez; rıhtım, liman” gibi anlamlara geldiği; ağızlarda ise “karşılıksız, bedava, beleş; açık, aşikâr, belli; bir aylığına tutulan işçi, hizmetçi; açıklık, meydan; derin kuyulardan su çeken hayvanın döndüğü, gidip geldiği yol, yer; tarla sulamakta kullanılan kuyu, işsiz” gibi anlamlarda kullanıldığı tespit edilmiştir. Buna göre aylak sözcüğünün felsefi ve edebî alanda kazandığı “düşünür gezgin” anlamının sözlüklerde yer almaması bu anlamın halk nazarında çok karşılık bulmamasından, aylaklığın tembellikle özdeşleştirilmesinden, bizde aylak sınıfın uygarlığın gelişmesinde Batı’daki gibi etkin rol oynamamasından ileri geldiği sonucuna varılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | ARTİCLES |
Authors | |
Publication Date | March 20, 2020 |
Acceptance Date | January 22, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 21 |
Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayrıTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.