Bu çalışmanın amacı Reinhold Lubenau Seyahatnamesi [Osmanlı Ülkesinde, 1587-1589] başlıklı çeviri metinde yan metinlerden yola çıkarak çevirmenin izini sürmek ve onun çeviri yaklaşımını saptamaya çalışmaktır. Seyyah, Osmanlı’nın hâlâ güçlü olduğu ve İslam’ın da bir tehdit olarak algılandığı bir dönemde, 1587-1589 yıllarını Osmanlı Devleti’nde geçirip karşılaştığı Müslüman ‘ötekini’ Prusyalı bir Protestan olarak ‘kendi’ kültürüyle karşılaştırarak betimlemiştir. Bu seyahatnamenin çevirisi ise yaklaşık dört yüzyıl sonra 2012 yılında Türk okuruna sunulmuştur. Bu çeviriyi ilginç kılan bir özellik, Osmanlı’yla ilgili olan kısımlarda, ‘erek kültür’ün ‘öteki’nin perspektifinden betimlendiği bir kaynak metnin ‘erek dile’ çevrilmesidir. Bu yabancı bakış açısı çeviriye ve yan metinlere nasıl yansımıştır? Yazar mı okura götürülmektedir, okur mu yazara? Çevirmen, çeviri güçlükleri karşısında ne gibi bir tutum sergilemiştir? Bu ve benzer sorulara ağırlıklı olarak yan metinlerin irdelenmesiyle cevap aranmıştır.
Yan metinler hem okumayı teşvik etmekte hem de alımlamayı yönlendirmektedir (Genette 2016). Bu çalışmada yan metin olarak kapak, isim, başlık, tür, grafik ve dipnotlar incelenmiştir. Çevirmenin, erek metni anlaşılır kılmak amacıyla, hangi işlevleri üstlendiğini göstermek için bu erek metindeki çevirmen notları sınıflandırılmıştır. Çevirmen notları, çevirmenleri görünür kılan ve seslerinin yükselmesini sağlayan araçlar olarak değerlendirilmektedir. İç yanmetinlerle çevirmen hem okura ek bilgiler aktarabilmekte hem de kendi çeviri kararlarını açıklayabilmekte ve savunabilmektedir.
The aim of this study is to trace back the translator of Reinhold Lubenau Seyahatnamesi [Osmanlı Ülkesinde, 1587-1589] and focus on her translation approach through paratexts. The traveller portrays the Muslim ‘other’ whom he met in the Ottoman Empire where he spent his time between the years 1587-1589, when the Ottoman Empire had the power and Islam was being perceived as a threat to them versus his own culture which he belonged to as a Prussian Protestant. The translation of this itinerary is available to Turkish readers after approximately 400 years in 2012. What makes this translation interesting is the translation of a source text, in which the target culture was being portrayed from the perspective of the ‘other’, into a target language. How was this ‘foreign’ perspective constructed by the traveler translated and reflected in the paratext? What was the approach of the translator against the challenges he encountered during the translation process? Answers to these questions among many others were being searched through an examination of paratexts. In addition, it was also discussed whether the author moved to the reader or the reader moved to the author.
Paratexts encourage reading and direct the reception (Genette 2016). In this study, book covers, names, titles, genre, graphics illustration and footnotes were examined. Translator footnotes, which were provided by the translator in order to make the text clear, were classified in order to underline the functions of these footnotes. Translator footnotes are the tools, which make translators visible and help them to raise their voices in the texts. In peritexts, translator can provide extra information to the readers, explain and justify his/her translation decisions.
Primary Language | German |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2018 |
Submission Date | November 23, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 6 Issue: 2 |
www.gerder.org.tr/diyalog