Bu çalışma, ‘yeni sinefiller’ ve ‘sembolik beğeninin ustaları’ olarak adlandırılabilecek sinema akademisyenlerinin MUBI ve Netflix yayın platformları hakkındaki görüşlerini incelemektedir. Çalışmanın teorik kısmında öncelikle kültürel tüketimde beğeninin sınırları üzerinde durulmaktadır. Ardından, kültürel ürünlerin tüketimiyle oluşan sınırların oluşumuna ilişkin görüşler üzerinde durulmuştur. Kategorik sınırlar kültürel tüketimde önemli bir rol oynamakta, sanatı popüler ya da elit, bireyleri de yüksek ya da düşük kültür olarak ayırmaktadır. Bourdieu’nun kültürel sermaye teorisi, yüksek kültürel sermayeye sahip bireylerin nasıl sınıfsal ayrımlar yarattığını vurgulamaktadır. Önceki çalışmalar, üst-orta sınıf bireylerin veya ‘kültürel omnivorların’ yüksek ve popüler kültürü takdir etme eğiliminde olduğunu göstermiştir. Dijital platformların ortaya çıkmasıyla birlikte bu sınırlar yeniden gözden geçirilmektedir. Araştırmalar, bu platformlardaki algoritmik öneri sistemlerinin kullanıcıların beğenilerini şekillendirdiğini ve potansiyel olarak mevcut sosyal ve kültürel ayrımları güçlendirdiğini göstermektedir. Bu çalışmada, izleme tercihlerinin ve dijital platformların sınıfsal bölünmeler üzerindeki etkisini araştırmak için nitel araştırma yöntemleri ve fenomenolojik bir tasarım kullanılmıştır. Bulgular, bu platformların geniş bir içerik yelpazesine erişimi artırırken, sınıf temelli izleme pratiklerini pekiştirdiğini ortaya koymaktadır. Yeni sinefillerin özellikleri: Katılımcılar filmlere derin bir bağlılık gösteriyor ve onları izlemek için çeşitli dijital cihazlar kullanıyor; bu da teknoloji, kültürel tüketim ve sosyal tabakalaşma arasında incelikli bir etkileşim olduğunu gösteriyor.
This study examines the views of cinema academics, which can be called ‘new cinephiles’ and ‘masters of symbolic taste,’ on MUBI and Netflix streaming platforms. In the theoretical part of the study, the boundaries of taste are first emphasized in cultural consumption. Then, the views on the formation of boundaries formed by the consumption of cultural products were emphasized. Categorical boundaries play an important role in cultural consumption, dividing art as popular or elite and individuals as high or low culture. Bourdieu’s cultural capital theory emphasizes how individuals with high cultural capital create class distinctions. Previous studies have shown that upper-middle-class individuals or ‘cultural omnivores’ tend to appreciate high and popular culture. With the emergence of digital platforms, these boundaries are being reconsidered. Research suggests that algorithmic recommendation systems on these platforms shape users’ tastes and potentially reinforce existing social and cultural divisions. This study used qualitative research methods and a phenomenological design to investigate the impact of viewing preferences and digital platforms on class divisions. The findings reveal that while these platforms increase access to a wide range of content, they reinforce class-based viewing practices. Characteristics of new cinephiles: Participants show a deep attachment to films and use various digital devices to watch them, suggesting a nuanced interplay between technology, cultural consumption, and social stratification.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies (Other) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2024 |
Submission Date | June 25, 2024 |
Acceptance Date | August 6, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 12 Issue: 3 |