Bu çalışmanın amacı Uluslararası Öğrenci Başarı Değerlendirme Programının (PISA) verilerine göre Türkiye’de fen okuryazarlığı ile duyuşsal faktörlerin incelenmesidir. PISA 2006 öğrenci anketinden fen bilimlerine verilen genel değer, fen bilimlerine verilen kişisel değer, fen bilimleri öğrencisi olarak kendini yeterli görme, fen bilimlerinde özgüven ve bilimsel sorulamaya verilen önem değişkenleri belirlenmiştir. Belirlenen bu değişkenlerin fen bilimleri okuryazarlığı üzerindeki etkisi cinsiyet ve okul türüne göre araştırılmıştır. Belirlenen değişkenlerin fen bilimleri okuryazarlığını kestirmeye olan katkısı Yapısal Eşitlik Modeli (YEM) ile sınanmıştır. Buna göre, öğrencilerin fen bilimleri öğrencisi olarak kendilerini yeterli görmelerinin fen bilimleri okuryazarlığı üzerinde doğrudan etkisi vardır. Kendilerini yeterli gördükçe fen bilimlerindeki performanslarında artış gözlenmektedir. Ayrıca kendilerini yeterli gördükçe bilimsel sorgulamaya önem vermekte, bilimsel sorgulamaya verilen önem arttıkça fen bilimleri okuryazarlığındaki performanslarında artış olmaktadır. Fen bilimlerine verilen genel değerin fen bilimleri okuryazarlığı performansı üzerinde doğrudan bir etkisi yoktur. Ancak bilimsel sorgulamaya verilen önemin aracı olduğu bir etkiden söz edilebilir. Öğrencilerin fen bilimlerine verdikleri genel değer arttıkça bilimsel sorgulamaya verilen önem artmaktadır. Bilimsel sorgulamaya verilen önemin artmasından dolayı fen bilimlerindeki performansta artış gözlenmektedir. Ayrıca tanımlanan bu modelin kız ve erkek öğrenci grupları ile devlet ve özel okullardan gelen öğrenci gruplarında farklılaşmadığı saptanmıştır
Lifelong learning has not only been the individual’s but also society’s biggest need in
the 21st century, in which rapid changes have been experienced in science, technology, and
socio-economic structures. The society that consists of individuals who ‚learn to learn‛ is the
society that can keep up with that era. In addition to national assessment studies they have
performed in education, countries—in order to monitor at what level they have trained
individuals who learn to learn—need educational indicators which present their situations
among international levels. The PISA Project is one of the international studies which
evaluates at what degree groups of 15-year-oldstudents have obtained knowledge and skills
at the end of compulsory education so that they can be a complete member of society. The
PISA assessment frame is comprised of the term ‚literacy,‛ which appertains to the capacity
to have inferences from their learning in order to apply their knowledge to daily life, have
logical inferences, interpret the problems in various situations and solve them (MONE, 2007).
The purpose of this study is to examine science literacy and affective factors in Turkey in line
with the data collected from the International Student Success Assessment Program. Among
206 student surveys, PISA has determined these variables: the general value of science,
personal value of science, self-efficacy of science, self-concept of science and support for
scientific enquiry. The impact of these determined variables on science literacy has been
searched according to gender and school type
Other ID | JA35DU42US |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | October 1, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 4 Issue: 2 |