İnsana ve devlete dair çok fazla çalışma yapılmış olmasına rağmen, insan ve devlet kavramları için bir uzlaşıdan bahsetmek mümkün değildir. Japonya’nın insan ve devlete dair tartışmalardan en fazla nasibini alan ülkelerden birisi olduğu söylenebilir. Japon topluluğunun tarihinde devlet olgusunun hep var olduğunu görmek mümkündür. Japonya, faşizmi, demokrasisi, kültürü, iş ahlakı, ekonomisi ve küresel barışa hizmet misyonu ile çok konuşulmuştur ve konuşulmaya devam etmektedir. Japon ulusunun, faşizmden küresel barış elçisi olmaya geçmesi arasındaki tarihsel süreçte günümüze iz bırakan unsurlar nezdinde günümüz siyasal ve yönetsel yapısı incelenmiştir. Sonuç olarak, ileri teknolojik kapitalizm ile siyasal otoritarizmin bir arada yürütülebileceğini gösteren bir ulus ile anayasal sınırları belli olan kurumların olduğu imparatorluk; merkeziyetçi yönetsel yapıya sahip olan bir ülke ile tarihsel ve kültürel zenginliği olan bir devlet; egemenlik hakkını elinde bulunduran imparatorun aynı zamanda anayasa ile yetkilerinin sınırlandırıldığı gibi kompleks bir yapıya ulaşmak mümkündür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Kabul Tarihi | 16 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 2 Sayı: 2 |