Nursel Duruel, one of the storytellers of the 1980 generation, generally addresses people’s losses, loneliness and the purity of childhood memories in her stories. Decrease in the number of job opportunities in rural areas together with the change in political regimes and living standards and eventually the intense movement of migration from country to town and abroad are among the themes Nursel Duruel mainly addresses in her stories. Noting migrant problems, individual’s sticking around odd corners, not obtaining a dwelling of her own, solitude and yearnings with a pure language, Duruel does not stay away from sociological realities either. She presents the state of being imprisoned between four walls caused by urbanization under the name of modernization by means of her characters; she reflects her thoughts without pursuing an ideological goal. While migration of the fictitious characters in her stories due to living conditions increase the population of cities, they also increase the loneliness of the individual.
The aim of the study is to address the dispersion of individuals with the death of the father in a patriarchal family and the concept of migration based on the fictitious characters in Nursel Duruel’s story “Nereye”. The increase in urbanization and the fact that cities being more crowded and the individual’s going into depressions as s/he stays away from natural life due to migration will be discussed in the study. The feeling of emptiness created by the absence of the father keeping the family together and giving confidence with his presence will be discussed through the fictitious characters. In the individual-centered world established by Duruel forming her story universe with a plain and influential language, the efforts of people lost in modern life to make sense of their lives is also emphasized within the scope of this study.
1980 kuşağı öykücülerinden Nursel Duruel, öykülerinde genellikle insanların kayıpları, yalnızlığı ve çocukluk hatıralarının saflığı üzerinde durur. Siyasî rejimlerin ve yaşam standartlarının değişmesi ile kırsal kesimlerde iş imkânlarının azalması ve neticesinde köyden kente ve ülke dışına doğru yoğun bir göç hareketinin başlaması Nursel Duruel’in öykülerinde bolca yer verdiği temalardan biridir. Göçmen sorunlarını, bireyin kıyı köşede kalmışlığını, kendine bir mesken edinememesini, yalnızlığını ve özlemlerini duru bir dil ile hikâyelerine konu edinen Duruel, sosyolojik gerçekliklerden de uzak durmaz. Modernleşme adı altında kentleşmenin yol açtığı dört duvar arasına hapsolma hâlini karakterleri üzerinden verir; ideolojik bir amaç gütmeden düşüncelerini yansıtır. Öykü kahramanlarının hayat şartları nedeni ile gerçekleştirdikleri göçler şehirlerin nüfusunu artırırken buna paralel olarak bireyin yalnızlığını da çoğaltır.
Bu çalışmada Nursel Duruel’in “Nereye” adlı öyküsündeki kahramanlar üzerinden ataerkil yaşamın hüküm sürdüğü bir ailede babanın ölümü ile bireylerin dağılması ve göç olgusu ele alınmaya çalışılacaktır. Göçler sebebi ile kentleşmenin artması, buna ek olarak şehirlerin kalabalıklaşması ve bireyin doğal yaşamdan uzaklaştıkça içine düştüğü bunalımlar üzerinde durulacaktır. Aileyi bir arada tutan, varlığı ile güven veren babanın yokluğunun yarattığı boşluk duygusu kahramanlar üzerinden irdelenmeye çalışılacaktır. Yalın ve etkili bir dil ile öykü evrenini oluşturan Duruel’in bireyi merkeze alarak kurduğu dünyada, modern yaşam içerisinde kaybolan insanların yaşamlarını anlamlandırma gayretleri de bu çalışmanın kapmasına girmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Literary Studies, Creative Arts and Writing |
Journal Section | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Authors | |
Publication Date | October 25, 2020 |
Submission Date | July 31, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 4 Issue: 2 |
Journal of Literary Criticism is a refereed journal published in the scope of literature.