Bürgerliche Gesellschaft (Civil- Society), or as used in Turkish, the term Burjuva- Sivil Toplum primarily refers to the social formation in Europe that emerged with industrialization in the late eighteenth and early nineteenth centuries and was determined by economic relations. In Hegel's philosophy of right, civil society stands between the family and the state, which he defines as the highest level of development of human societies. In this regard, we can mention that the use of the concept of Bürgerliche Gesellschaft has a unique counterpart in Hegel's philosophy of right. Similarly, in his texts, notably in Hegel's Critique of the Philosophy of Right, Marx directly includes this particular use of bourgeois-civil society. However, for Marx, the civil society in question represents a form of a society dominated by the bourgeoisie and determined by economic relations based on the capitalist mode of production, rather than being seen as a social community formed of free and autonomous subjects. In this study, we will first give space to Hegel's determinations on bourgeois-civil society. Then, we will focus on the Critique of Hegel's Philosophy of Right and “A Contribution to the Critique of Hegel’s Philosophy of Right: Introduction”, the critique of Hegelian thought of civil society, through two texts by Marx.
Bourgeois-Civil Society The System of Needs Corporations Particular- Universal Interests Classes. Burjuva-Sivil Toplum İhtiyaçlar Sistemi Korporasyonlar Öznel- Evrensel Çıkarlar Zümreler.
Bürgerliche Gesellschaft, ya da Tükçe’deki kullanımı ile Burjuva- Sivil Toplum terimi çoğunlukla 18. Yüzyılın sonu ve 19. Yüzyılın başlangıcı olan dönemde sanayileşmeyle birlikte ortaya çıkan ve ekonomik ilişkilerle belirlenen Avrupa’daki sosyal oluşumu ifade etmektedir. Hegel’in hukuk felsefesinde sivil toplum, aile ile insan topluluklarının en yüksek gelişme düzeyi olarak belirlediği devlet arasında konumlandırılmaktadır. Bu yönüyle Bürgerliche Gesellschaft kavramının kullanımının Hegel’de özel bir karşılığı olduğundan söz edebiliriz. Benzer şekilde Marx metinlerinde, özellikle Hegel’in Hukuk Felsefesinin Eleştirisi’nde burjuva-sivil toplumun bu özel kullanımına doğrudan yer vermektedir. Ancak Marx için söz konusu sivil toplum özgür ve özerk öznelerin oluşturduğu sosyal bir topluluk olarak görülmek yerine burjuvazinin egemen olduğu ve kapitalist üretim tarzına dayalı ekonomik ilişkilerle belirlenmiş toplum biçimini temsil etmektedir. Bizler bu çalışmada öncelikle Hegel’in burjuva- sivil topluma dair belirlenimlerine yer vereceğiz. Sonrasında ise Marx’ın, Hegel’in Hukuk Felsefesi ve daha sonra kaleme aldığı “Hegel’in Hukuk Felsefesine Katkı. Giriş” metinleri aracılığıyla Hegelci burjuva-sivil topluma yönelik eleştirilerine odaklanacağız.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Philosophy |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2022 |
Submission Date | October 29, 2022 |
Acceptance Date | December 16, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 5 Issue: 2 |
Journal of Karamanoğlu Mehmetbey University Faculty of Letters is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.