Objective: We aim to investigate the breastfeeding self-efficacy levels of primiparous mothers by
their type of delivery and breastfeeding-related characteristics.
Methods: A descriptive study was conducted in a Training and Research Hospital in Istanbul between
December 2016 – August 2017. The study sample included 320 mothers. The data were obtained
via face-to-face interviews in the first 24 hours and via telephone interviews on the 15th day using
“Breastfeeding Self-Efficacy Scale-Short Form” and the “Introductory Information Form” prepared
by the researchers.
Results: The mean age of the mothers who participated in the study was 23.99 ± 3.85 and 52.2% of
them were middle school graduates and 65% of them did not work. The 24th-hour and 15th-day mean
scores of breastfeeding self-efficacy scale did not show any statistically significant difference by their
age, education and working status (p>0.05). A statistically significant difference was found between
the mothers’ first time to take the baby on their lap, the first breastfeeding after birth, the frequency of
breastfeeding in the first 24 hours, the status of witnessing breastfeeding and the Breastfeeding Self-
Efficacy Scale scores at 24 hours and 15 days (p< 0.05). Mothers who had vaginal and caesarean births
were found to have low levels of breastfeeding self-efficacy in the first 24 hours after birth compared
to the measurements performed on the 15th day, and the difference was statistically significant (p
<0.000).
Conclusion: The perception of breastfeeding self-efficacy of primiparous mothers who delivered
vaginally was higher than those delivered by cesarean section. Primipar mothers’ perception of
breastfeeding self-efficacy increases two weeks after delivery compared to the first day.
Amaç: Primipar annelerin sütündeki yapısal
değişiklikler ile postnatal emzirme öz yeterlilik ilişkisini incelenmektir.
Gereç ve Yöntem: Prospektif, tanımlayıcı ve ilişki arayıcı
özellikteki araştırma, Aralık 2016-Ağustos 2017 tarihleri arasında, İstanbul’da
bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde
yürütüldü. Araştırmanın örneklemini 320 anne oluşturdu. Veriler Postnatal “Emzirme Öz Yeterlilik Ölçeği-Kısa Şekli” ve araştırmacılar tarafından hazırlanan Tanıtıcı Bilgi Formu kullanılarak
ilk 24 saatte yüz yüze görüşme yöntemi ile ve 15. günde telefon ile görüşme
yöntemi ile elde edildi.
Bulgular ve Sonuç: Araştırmaya katılan annelerin; yaş ortalamasının
23,99±3.85 olduğu, %52.2’sinin orta eğitim mezunu olduğu ve %65’inin
çalışmadığı belirlendi. Annelerin; yaşı, eğitim ve çalışma durumuna göre postnatal
emzirme öz yeterlilik ölçeği 24. saat ve 15. gün puan ortalamaları arasında
istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı görüldü (p>0.05). Annelerin bebeği ilk kucağa alma zamanı,
doğumdan sonra ilk emzirme, ilk 24 saatte emzirme sıklığı, emzirmeye tanık olma
durumu ile 24. saat ve 15. günde Postanal Emzirme Öz Yeterlilik Ölçeği puanları arasında istatistiksel olarak
anlamlı fark olduğu belirlendi (p>0.05). Vajinal ve sezaryen doğum yapan
annelerin, doğumdan sonra ilk 24. saatte yapılan ölçümlerde emzirme öz
yeterlilik düzeyinin 15. günde yapılan ölçümlere göre düşük olduğu,
istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu saptandı (p<0,000). Bebeğini
kucağına erken alan, doğumdan
sonra ilk bir saatte emziren, ilk 24 saatte sık emziren ve bebeğine
emzik/biberon vermeyen annelerin emzirme öz yeterlilik düzeyi yüksekti. Vajinal
doğum yapan primipar annelerin emzirme öz yeterlilik düzeyi sezaryan doğum
yapanlara göre daha yüksekti. Vajinal ve sezaryen
doğum yapan primipar annelerin 15.gündeki emzirme öz yeterlilik düzeyi, ilk 24
saate göre anlamlı olarak yüksek idi.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Özgün Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Nisan 2020 |
Gönderilme Tarihi | 22 Mart 2019 |
Kabul Tarihi | 19 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 36 Sayı: 1 |