Osmanlı Devleti’nin dağılma döneminde hüküm süren “Osmanlıcılık, İslamcılık ve Türkçülük” ideolojileri devleti kurtarma planları olarak benimsenmiştir. Bahsedilen üç ideoloji de kendisine anayasal düzlemde yer bulmuştur. II. Meşrutiyet’ten itibaren yükselişe geçen Türkçülük, diğer ideolojilere nazaran daha farklı bir sentezi benimsemiştir. Modern Türk milliyetçiliğinin yolunu açan bu ideoloji ileride, cumhuriyetin temel zemini olarak varlığını sürdürmüştür. İdeolojiler birbirleriyle karşı karşıya gelirken, hayatını Rus saldırılarından kendisini korumakla geçirmiş bir babanın oğlu olan, daha okul yıllarında Türkçülük anlayışını benimseyen ve Osmanlıcılığa şiddetle karşı çıkan, bu ideolojinin geçersiz olduğunu savunan Ömer Seyfettin edebi anlatılar yoluyla fikirlerini yaymaya çalışmıştır. Dönemin toplumunu iyi bir şekilde analiz eden yazar, devleti kurtarma planının Osmanlıcılık olmadığını anlatmayı kutsal bir vazife olarak görmüştür. Otuz altı yıllık yaşamına sayısız eser sığdıran fikir adamı Seyfettin, milli bilinci aşılamaya, kimlik şuuru oluşturmaya çalışır. Dolayısıyla bu temalar onun eserlerinin ana zemini oluşturur. Yayımladığı eserlerde Türkçülük önderliğinde diğer ideolojilere şiddetle karşı çıkar. Bu anlayışla 1918 ‘de Ashab-ı Kehfimiz’i kaleme alır. Eserin önsözünde, dönemin aydınlarının derin bir uykuda olduğunu, dini, dili, etnik aidiyetleri, kültürü, tarihi farklı olan topluluklardan ortak bir değer, millet oluşturulamayacağını belirtmiştir. Pek fazla incelenmemiş olan bu eserinde içinde bulunduğu dönemin eleştirisini Ermeni bir gencin anlatımıyla verir. Uzun hikâye olarak nitelendirdiği eserinde, Osmanlıcılık ideolojisinin nasıl bir kavram olduğunu dönemin azınlıkları üzerinden vermeye çalışmıştır. İnceleyeceğimiz metin bir bakıma II. Meşrutiyet sonrası toplumun siyasi, ekonomik ve kültürel yapısı hakkında bilgi edinmemizi de sağlamıştır. Bu çalışmamızda Ashab-ı Kehfimiz adlı eser üzerinden süresi dolmuş bir akım olarak belirttiği Osmanlıcılık ideolojisinin eleştirisi, Türkçülük ideolojisinin haklılığı ve bu ideolojinin neden benimsenmesi gerektiği verilmeye çalışılacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Other Fields of Education |
Journal Section | Eğitim ve Toplum Sayı 25 |
Authors | |
Publication Date | April 20, 2020 |
Submission Date | December 6, 2019 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 9 Issue: 25 |
It publishes articles in Turkish in the fields of Educational Sciences and Social Sciences. The journal reaches libraries in Türkiye and abroad in printed form, and its electronic copy is scanned by many indexes.