Problem
Durumu: Bir
ulkenin egitilmis insan gucu, teknolojik gelisiminin ve ekonomik kalkınmasının
temelini olusturur. Ogretmenler ve ogretmenlik meslegi, egitilmis insan gucunun
yetistirilmesi ile dogrudan iliskilidir. Son yıllarda ogretmen nitelikleri ile
ilgili araştırmalar incelendiginde, ogretmen-ogrenci ilişkisinin niteliginin ogrencilerin
ogrenmesini etkileyen en onemli faktor oldugu ortaya çıkmıştır. Ogrenci
davranışlarında istendik degisimlerin olusmasında, ogretmenlerin mesleki
yeterlikleri kadar kisisel nitelikleri de onem arz etmektedir. Ogrenmenin, ogrencilerin
bireysel farklılıklarını goz onunde bulundurarak uygun ve eglenceli hale
getirilmesinde, ogrencinin
performansını en ust seviyede etkin kullanmasının saglanmasında ogretmen ile ogrenci
arasındaki etkilesimin niteligi buyuk bir oneme sahiptir ve ogrenmeyi etkileyen
temel etkendir. Ogrenci davranışlarının istendik yonde olma durumu; ogretmenlerin
meslek bilgi ve yeterligi, deneyimi, bakıs acısı hatta ogretmenin sınıf
ortamındaki anlık duygusal durumu ile baglantılı olarak degisiklik
gösterebilmektedir. Ogretmenlerin, ogrencilerine destekleyici ve saglıklı bir ogrenme
ortamı oluşturmaları icin iyi bir rol model olmaları ve bu ozelliklerini sınıfa
yansıtabilmeleri gerekmektedir. Sınıfta ogrencileri kisilik ozelliklerini
dikkate alarak birey olarak gorulmesi, demokratik tutum ve yaklasıma sahip
olunması, nezaket, saygı, gibi ozelliklerin etkili ogretimin temel ilkelerinden
oldugu ogretmenler tarafından bilinmeli, bu ozellikler sınıf icinde
sergilenmelidir. Boylece, ogrencilerin birbirleriyle olan etkilesiminin olumlu
yonde gelismesi ve demokratik sınıf ortamı olusturulmasına katkı saglanacaktır. Bireylerin farklı yonlerinin
olduğunu kesfeden, gelisimine butunsel yaklasımla fırsat saglayan bir ogrenme
merkezi olarak okullarda; bilgi, beceri ve degerlerin bir butunluk içinde
kazanılacagı bir egitim modelinin uygulamasına ihtiyac duyulmaktadır. Bu ozellikler,
gelecegin toplumunu insa etme rolunu ustlenen ogretmenlerin, ogretmenlik egitimi
sırasındaki mesleki ozellikleri yanında duyussal bazı ozellikleri belirlenmesinin
ve bunlar arasındaki iliskilerin incelenmesinin onemini ortaya koymaktadır. Bu
baglamda, konu ile ilgili yapılan araştırmalarda, genel olarak ogretmen ve ogretmen
adaylarının duygusal zeka duzeyleri ve ogretmen liderlik stilleri ayrı ayrı ve
farklı degiskenlerle ele alındıgı görülmektedir. Son yıllarda oldukca fazla
sayıda acılan formasyon egitim programlarına katılarak ogretmenlige hazırlanan ogretmen
adayları ile yapılmıs calısmalara rastlanmamıstır. Formasyon egitimine
katılarak ogretmenlik hakkını elde eden ogretmen adaylarının Fen-Edebiyat Fakultesi
mezunu olmaları, Egitim Fakultesi mezunu ogretmen adaylarına gore KPSS
sınavında başarılı olarak ogretmen atanmalarında daha fazla yer alacakları duşunuldugunde
konunun ele alınmasının onemi ortaya cıkmaktadır.
Araştırmanın
amacı: 2014–2015
akademik yılında Formasyon Egitim Programına devam eden ogretmen adaylarının
duygusal zeka duzeylerini ve ogretmen liderlik stillerini belirlemek, ayrıca
duygusal zeka duzeyleri ogretmen liderlik stilleri ve akademik basarıları
arasındaki iliskiyi incelemektir.
Araştırmanın Yöntemi: Araştırmada iliskisel tarama yöntemi
kullanılmıstır. İliskisel tarama modeli, iki veya daha çok değisken arasında
birlikte degisim varlıgını ve derecesini belirlemeyi amaclayan arastırma
modelidir (Karasar, 2009). Arastırmanın calısma grubunu, 2014-2015 egitim-ogretim
yılının bahar doneminde Istanbul’daki ozel bir vakıf universitesinde formasyon
egitimine devam eden ogretmen adaylarından
tesadufi ornekleme yontemi ile belirlenen toplam 80 ogretmen adayı oluşturmustur.
Arastırmada veri toplama aracı olarak; ogretmen adaylarının demografik
bilgilerini ve akademik basarılarını belirlemek icin bunlara yönelik soruların
yer aldıgı anket formu, duygusal zeka duzeylerini
belirlemek amacı ile Schutte ve digerleri (1998) tarafından gelistirilmis olan
Austin ve digerleri(2004) tarafından modifiye edilmis versiyonunun Türkceye uyarlaması
Göcet (2006) tarafından yapılan ve uç alt
boyuttan oluşan “Duygusal Zeka Olcegi”, ogretmen liderlik stillerini belirlemek
icin de Deniz ve Hasancebioglu (2003) tarafından gelistirilen ve uç alt
boyuttan olusan “Ogretmen Liderlik Stilleri Olcegi” kullanılmıstır. Arastırmada
elde edilen verilerin analizinde, iliskisel tarama modelinde ele alınan varyans
analizi, korelasyon ve regresyon analizleri kullanılmıstır (Secer, 2015).
Arastırmanın
Bulguları:
Elde edilen bulgulara gore, ogretmen adaylarının duygusal zeka alt boyutlarından en yuksek ortalama puanı
iyimserlik boyutunda aldıkları ve ogretmen adaylarının yarısından fazlasının yarı otokratik ogretmen
liderlik stiline sahip oldukları görülmüstür Duygusal zeka alt
boyutlarından iyimserlik boyutu ile ogretmen liderlik stilleri arasında pozitif, orta düzeyde anlamlı
iliski olduğu ve duyguların ifadesi boyutunda ise negatif, orta düzeyde anlamlı
iliski olduğu, duygulardan faydalanma ve duygusal zeka toplam
puanları arasında ise istatistiksel olarak anlamlı bir iliski olmadıgı gorulmuştur.
Ogretmen adaylarının DZO alt
boyutları, DZO toplam puanları ve ogretmen liderlik stilleri ile akademik
başarı durumları arasında Pearson Korelasyon analizi sonuclarına göre istatistiki
olarak anlamlı bir iliski bulunmamıstır.
Arastırmanın
Sonucları ve Onerileri:
Araştırmaya
katılan ogretmen adaylarının duygusal zeka alt boyutlarından iyimserlik boyutunda puan ortalamalarının yuksek olduğu, yarı otokratik ogretmen
liderlik stiline sahip oldukları ve genel olarak akademik ortalamalarının 2.6- 3 puan aralıgında oldugu
belirlenmiştir. Bu sonuclarla ilgili alan yazın incelendiginde ise, Turkiye’de
duygusal zeka olcegi puanları ile akademik basarı arasında iliskileri konu alan
az sayıda calısmaya rastlanmakla birlikte dunyada benzeri calısmalar
bulunmaktadır. Duygusal zeka ile akademik basarı arasında yapılan bu arastırma
sonuclarına bakıldığında, cok farklı sonucların ortaya cıktığı gorulmektedir.
Ogretmen
adaylarının ogretmen liderlik stilleri ile
duygusal zeka alt boyutlarından iyimserlik boyutu arasında pozitif, orta düzeyde
anlamlı iliski oldugu ve duyguların ifadesi
boyutunda ise negatif, orta düzeyde anlamlı iliski oldugu, duygulardan faydalanma ve duygusal
zeka toplam puanları arasında ise istatistiksel olarak anlamlı bir iliski
olmadıgı gorulmustur. Ayrıca ogretmen
adaylarının DZO alt boyutları, DZO toplam puanları ve ogretmen liderlik
stilleri ile akademik basarı durumları arasında istatistiki olarak
anlamlı bir iliski bulunmamıstır.
Arastırmadan elde edilen veriler Istanbul’daki ozel bir üniversitede
formasyon egitimine devam eden ogretmen adayları ile sınırlıdır. Elde edilen
bulgularla genelleme yapılamaz, ancak ogretmen adaylarının kisisel gelisimleri
ile ilgili konularda farklı calısma grupları ile arastırmaların yapılması ile
konu hakkında yargılara ulasılabilmesi mumkun olacaktır. Bu baglamda, arastırma
sonuclarına dayalı olarak ogretmen adaylarına hizmet oncesi egitim surecinde
mesleki yeterliklerin kazandırılmasının yanında ogrencilerine rol model
olmaları açısından kisisel niteliklerinin gelistirilmesinin geregi ortaya çıkarılarak,
formasyon egitim surecinin yeniden gozden gecirilerek düzenlenmesi ihtiyacı
vurgulanmıstır. Ayrıca egitim fakultelerinde egitim goren ogretmen adaylarına
ve uygulayıcı ogretmenlere benzer arastırmaların yapılması ogretmen adaylarının
kisisel niteliklerinin gelistilebilmesine katkı saglayacaktır
Purpose: The personal characteristics as well as professional |
pedagogic formation individual qualifications behaviours of teacher teacher-student communication.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 16 Issue: 67 |