Problem Durumu: Öz-duyarlık, bireyin kendine karşı iyimser davranması, karşılaştıkları sorunları kabullenmesi, rahatsız edici durumlarla karşılaştığında kendine daha sevecen davranması, başarısız ve yetersiz olduğu durumlarda bilinçli davranması ve karşılaşılan sorunların insan hayatının bir gereği olduğunu kabullenmesi olarak tanımlanabilir (Neff, 2003a; Akın, Akın ve Abacı, 2007). Öz-duyarlık bireylerin karşılaştıkları sorunların çözümünde alternatif bir yaklaşım önermektedir. Böylece, bireyin bir durum karşısında duyguları ve düşünceleri hakkında iç gözlem yapmasına olanak sağlar (Ferreira et al., 2013). Ayrıca, bireyi rahatsız eden kişisel sorunlardan kaçmak yerine bu sorunun bilinçli bir şekilde farkında olmasını sağlar. Öz-duyarlık olgusu ile sorunlara bilinçli bir şekilde yaklaşmak ise sorunun çözümü için atılacak en önemli adımdır (Stuart, 2009, s. 29). Araştırmalar öz-duyarlığın kendini kabul, yaşam doyumu, bilinçlilik, özerklik, mutluluk ve iyimserlik gibi birçok kavramla pozitif ilişkili olduğunu kanıtlamıştır. Aynı zamanda öz-duyarlık depresyon, öz-eleştiri, düşünce baskısı ve nörotik
Burhanettin OZDEMIR – Nesrin SEEF /
Eurasian Journal of Educational Research 70 (2017) 19-36
35
mükemmeliyetçilikle negatif ilişkili bulunmuştur (Neff, 2003a, 2003b; Neff ve diğerleri, 2005; Akın, Akın ve Abacı, 2007). Neff (2003b) tarafından geliştirilen Öz-duyarlık Ölçeği bireyin kendisini tanımasına olanak sağlayan ve öz-duyarlığın alt boyutlarıyla ilişkili özellikleri göz önünde bulundurarak bireyin psikolojik durumunun değerlendirilmesine olanak sağlayan bir ölçme aracıdır.
Araştırmanın Amacı ve Önemi: Bu çalışmanın amacı, Suriyeli üniversite öğrencilerine uygulanan öz-duyarlık ölçeğinin alt boyutları arasındaki ilişkinin ve her bir faktörün öz-duyarlık psikolojik yapısına olan özgün ve ortak etkisinin kanonik ortak etki analizi ile incelenmesidir. Öz-duyarlık ölçeği formu 6 alt boyuttan oluşmaktadır. Öz-duyarlık ölçeği özellikle psikoloji alanında sıklıkla kullanılmasına karşın ölçeğin alt faktörlerinin birbiri ile ilişkisini inceleyen araştırma sayısı sınırlıdır. Bu araştırma bireylere uygulanan öz-duyarlık ölçeğinin alt faktörlerinin bir biri ile ilişkisini ve her bir faktörün öz-duyarlığa yapmış olduğu özgün ve ortak etkisini incelemeye olanak sağladığından önemli görülmektedir. Kanonik ortak-etki analizi her bir değişken kümesindeki değişkenlere ait özgün ve ortak varyanslarını hesaplayarak değişkenler arasındaki çoklu bağlantının derecesini, her bir değişkenin analize olan katkısını hesaplamaya olanak sağlar. Böylece araştırmacının daha doğru ve güvenilir yorumlar yapmasına yardımcı olur.
Araştırmanın Yöntemi: Bu çalışmada yordayıcı değişken kümesinde yer alan öz-duyarlıkla ilişkili olumsuz faktörler ile ölçüt değişken kümesini oluşturan öz-duyarlıkla ilişkili olumlu faktörler arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlandığından bu araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Birden fazla değişken arasındaki ilişkinin ve etkileşimin derecesini belirlendiği çalışmalarda ilişkisel tarama yönteminin kullanılması önerilmektedir (Cohen, Manion & Morrison, 2000; Karasar, 2006). Bu araştırma 2015-2016 eğitim ve öğretim yılında Şam Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nin çeşitli bölümlerinde öğrenim gören 593 üniversite öğrencisi üzerinde yürütülmüştür. Öğrencilerin 271’si (% 43) erkek ve 332’si (% 57) kız öğrenciden oluşmaktadır. Değişkenlerde tek yönlü uç değerlerin olup olmadığı incelemek için her bir değişkene ait z puanları hesaplanmıştır. ±3.29 aralığının dışında kalan z puanının olmadığı bulunmuştur. Çok yönlü uç değerler ise Mahalanobis uzaklıkları hesaplanarak incelenmiştir. Elde edilen Mahalanobis değerlerinin minimum değeri 1.11 iken maksimum değeri 22.92’dir. Mahallonobis değeri 12.59’dan ( X2sd=6 = 12.59) yüksek olan 18 bireye ait veri analizden çıkartılmıştır. Veri temizleme aşmasından sonra analizler 575 birey üzerinde sürdürülmüştür. Öz-duyarlık ölçeği ilk olarak Neff (2003b) tarafından geliştirilmiştir. Ölçeğin orijinal formu (1) hiçbir zaman (2) nadiren (3) sık sık (4) genellikle ve (5) her zaman şeklinde 5’li likert tipi bir derecelendirmeye sahip 26 maddeden oluşmaktadır. Raes, Pommier, Neff ve Gucht (2011) ise yapmış olduğu çalışma sonucunda 12 maddeden oluşan öz-duyarlık ölçeğinin kısa formunu geliştirmişler ve ölçeğin kısa formunun orijinal ölçekle aynı faktör sayısına sahip olduğunu ve iç tutarlık katsayılarını yüksek olduğu belirtilmiştir. Öz-duyarlık ölçeği 6 boyuttan oluşmaktadır. Bu boyutlar: Özsevecenliğe (selfkindness) karşı öz-yargılama (self-judgement), paylaşımların bilincinde olmaya (common humanity) karşı yabancılaşma (isolation) ve bilinçliliğe (mindfulness) karşı aşırı-özdeşleşme (over identified) boyutlarıdır.
36 Burhanettin OZDEMIR – Nesrin SEEF /
Eurasian Journal of Educational Research 70 (2017) 19-36
Bu çalışmada kullanılan öz-duyarlık ölçeği kısa formu ise Alabrsh (2015) tarafından Arapçaya uyarlanmıştır. Yapılan doğrulayıcı faktör analizinde ölçeğin orijinal formla uyumlu olduğu görülmüştür. Ölçeğin iç tutarlılık katsayısı 0,86 ve test-tekrar test güvenirlik katsayılarının (0,86 – 0,94) aralığında ve iki yarı güvenirliğinin ise 0,83 olarak hesaplanmıştır. Ayrıca ölçeğin düzeltilmiş madde-toplam korelasyonlarının 0,54 ile 0,75 arasında sıralandığı bulunmuştur. Bu sonuçlar doğrultusunda ölçeğin geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu söylenebilir. Özduyarlık yapısının alt faktörleri arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla, öz duyarlık ile ilişkili olumsuz ifadeler içeren faktörler negatif faktörler olarak, öz duyarlık ile ilişkili olumlu ifadeler içeren faktörler ise pozitif faktörler olarak sınıflandırılmıştır. Negatif faktörler öz-yargılama, yabancılaşma ve aşırı-özdeşleşme alt faktörlerinden oluşurken; pozitif faktörler ise, özsevecenlik, paylaşımların bilincinde olma ve bilinçlilik alt faktörlerinden oluşmaktadır. Değişken kümeleri arasındaki ilişki ise kanonik korelasyon ve kanonik ortak etki analizi ile incelenmiştir.
Araştırmanın Bulguları: Kanonik korelasyon analizi bulgularına göre, öz-duyarlık yapısı ile ilişkili pozitif faktörler kümesindeki en önemli faktörün bilinçlilik olduğu ve bunu sırasıyla öz-sevecenlik ve paylaşımların bilincinde olma faktörleri takip etmektedir. Benzer şekilde negatif faktörler kümesindeki en önemli faktörün aşırı-özdeşleşme olduğu ve bunu sırasıyla yabancılaşma ve öz-yargılama faktörleri takip etmektedir.Yordayıcı ve ölçüt değişken kümelerinde yer alan öz-duyarlık ölçeğine ilişkin faktörlerin öz-duyarlık yapısına ait varyansın %71,8’sini açıkladığı bulunmuştur (R2=0,718). Ayrıca ortak etki analizi bulgularına göre, pozitif faktörler kümesinde yer alan paylaşımların bilincinde olma faktörüne ait özgün ve ortak varyans değerlerine bakıldığında, değişkene ait özgün varyans değerinin oldukça düşük (R2=0,007) iken öz-sevecenlik ve bilinçlilik faktörleri ile açıkladığı varyans değerlerinin ise yüksek olduğu (R2=0,248) görülmektedir. Ayrıca paylaşımların bilincinde olma faktörü modelden çıkartıldığında, açıklanan varyans oranı ise % 71 olmaktadır.
Araştırmanın Sonuçları ve Önerileri: Araştırmanın bulguları göz önünde bulundurulduğunda paylaşımların bilincinde olma faktörü ile öz-sevecenlik ve bilinçlilik faktörleri arasında çoklu bağlantı olduğu ve bu faktöre ait özgün varyans değerinin düşük olmasından dolayı bu faktörün modelden çıkartılması önerilmektedir. Bu durumda öz-duyarlık ölçeğinin pozitif faktörler kümesinde yer alan faktör sayısı 2’ye inecektir. Ancak, paylaşımların bilincinde olma faktörünün öz-duyarlık psikolojik yapısından çıkartılmasının öz-duyarlık ölçeğinin teorik yapısına etkisinin ve ölçekten elde edilen puanların yorumlamasına olan etkisinin incelenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, farklı örneklemlerde ve farklı istatistiksel yöntemler kullanılarak ölçeğin faktörleri arasındaki ilişkinin incelenmesi önerilmektedir. Ayrıca, ölçme değişmezliği yöntemleri (measurement invariance methods) kullanılarak farklı alt gruplarda ve kültürlerde ölçeğin psikolojik yapısının incelenmesi önerilmektedir.
Purpose of Study: The purpose of this study is to examine the psychological structure of self-compassion and to determine the relationship between the sub-dimensions (or factors) of the self-compassion-scale and the contribution of each factor to the construct. Although the self-compassion scale has been commonly used in the area of psychology, the number of the studies that examine the relationship between the factors (or sub-dimensions) of self-compassion is limited. The contribution of this study is assumed to be substantial since it examines the relationship between the several factors of self-compassion and determines the unique and common contribution of each factor to the self-compassion construct. Method: This study employed a relational survey method. A purposive sampling technique was used in order to determine the study group which consisted of 593 university students from Damascus University, Syria. Findings and Results: According to canonical correlation analysis mindfulness was the most important among the positive factors set, while over-identified was the most important among the negative factors set. On the other hand, common variance of common-humanity and self-kindness was quite large, indicating multicollinearity between these two factors. Additionally, the contribution of common humanity was negligibly small; therefore, it can be excluded from the model with a small sacrifice in explained variance. Conclusions and Recommendations: Although the results of this study suggest the exclusion the common-humanity factor from the self-compassion structure, more research should be conducted to support this finding both theoretically and empirically. Also, additional statistical methods should be used to explore the complex relationship between factors of self-compassion within different samples
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 31, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 17 Issue: 70 |