Problem Durumu: İletişim teknolojilerinin gelişmesi ve özellikle internet, gündelik yaşamın akışında değişimin en fazla yaşandığı popüler iletişim ortamlarından biri olmuş ve çok erken yaşlarda hayatımızı etkilemeye başlamıştır. Eğitimden sağlığa, savunma alanından bilimsel çalışmaya ve eğlenceye kadar hemen her alanda yer alan internet sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamı olduğu kadar kişilerarası etkileşimi de yeniden şekillendirmiştir. İnterneti paylaşım ortamına çeviren web 2.0 akımı ile giderek yaygınlaşan sosyal medya, iletişim ve etkileşimi üst düzeye çıkarması ile potansiyel bir güç meydana getirmektedir. Sosyal paylaşım sitelerinin sadece günlük yaşantıda değil aynı zamanda eğitim alanında kullanılması alanyazında sıkça ele alınan bir konu haline getirmiştir. Alanyazın incelendiğinde genç bireylerin sosyal medyayı etkin bir şekilde kullandığı ve günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası olarak gördükleri belirtilmiştir. Bu bağlamda ortaöğretim düzeyindeki öğrencilerin sosyal medyaya yönelik tutumları ve bu tutum üzerinde etkili olan değişkenlerin belirlenmesi önemli görülmektedir. Bu çalışma kapsamında alanyazında dikkate alınmamış değişkenlerin sosyal medyaya yönelik tutum üzerinde etkisine bakılması önemli görülmüştür. Ayrıca tutum üzerinde etkili olan değişkenlerinin etki düzeylerinin dikkate alınması açısından ilgili çalışma alana katkı sağlamaktadır.
Araştırmanın Amacı: Bu çalışmanın amacı, lise öğrencilerinin sosyal medyaya yönelik tutumlarının hangi düzeyde olduğu ve bu tutum üzerinde etkili olan değişkenlerin neler olduğunu belirlemektir.
Araştırmanın Yöntemi: Lise öğrencilerinin sosyal medyaya ilişkin tutum düzeyleri ve bu tutumu etkileyen faktörlerin neler olduğunu ortaya koymaya yönelik olduğundan araştırmada betimsel yöntemlerden ilişkisel tarama deseni kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini 2015-2016 eğitim öğretim yılında Batman ili milli eğitim müdürlüğüne bağlı liselerde okumakta olan öğrenciler, örneklemini ise seçkisiz olmayan örnekleme yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemi ile seçilen 640 kız ve 954 erkek öğrenci olmak üzere toplam 1594 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın verisi “Sosyal Medya Tutum Ölçeği” kullanılarak toplanmıştır. Mevcut çalışma için ölçeğin güvenirlik ve geçerlik analizleri ilgili
38 Ismail KARAKAYA - Mehmet SATA - Ergun Cihat CORBACI - Bayram CETIN
Eurasian Journal of Educational Research 76 (2018) 21-40
örneklem için yeniden yapılmıştır. Ölçeğin geçerlik çalışması için doğrulayıcı faktör analizi (DFA) kullanılmıştır. Gerçekleştirilen analizler sonucunda, modelin veri ile kabul edilebilir bir uyum sağladığı ve ölçme modelinin ölçeğin dört faktörlü yapısına ilişkin geçerli ölçümler yaptığı söylenebilir. Ölçeğin 23 maddelik formundan elde edilen ölçümlerin iç tutarlılık anlamında güvenirlik düzeylerine ilişkin kanıtlar elde etmek üzere, ilgili ölçümler için McDonald ω, Cronbach α ve tabakalı Cronbach α değerleri hesaplanmıştır. Ölçümlere ilişkin hesaplanan güvenirlik katsayıları incelendiğinde, kabul edilebilir değerlerin elde edildiği söylenebilir. Bu çalışmada hem McDonald ω hem de Cronbach α katsayısının kullanılmasındaki temel neden ölçeğin orjinalinde elde edilen güvenirlik değerlerinin karşılaştırılması ve konjenerik ölçümlerde McDonald tarafından önerilen güvenirlik katsayısının daha tutarlı sonuçlar ürettiğinin gösterilmesi amaçlanmıştır. Veri analizinde, sırasıyla; ölçekten elde edilen toplam sürekli puanını kategorik puanlara dönüştürmede kullanılan iki aşamalı kümeleme analizi ve veri madenciliği yöntemlerinden biri olan CHAID analizi kullanılmıştır. Sürekli veri setinin kategorik veri formatına dönüştürülmesinin temel nedeni, CHAID analizinin kategorik veri setlerinde daha güçlü ve tutarlı sonuçlar üretme durumu dikkate alındığından bu yapılmıştır.
Araştırmanın Bulguları: Lise öğrencilerin sosyal medyaya yönelik tutumlarının düzeylerini ve bu tutumları üzerinde etkili olan değişkenleri belirlemek için CHAID analizi kullanılmıştır. Kurulan modelde, bağımlı değişken ölçekten elde edilmiş toplam puanın kategorik hali (olumlu-orta/eşik-olumsuz şekli) bağımsız değişkenler ise öğrencinin yaşı, cinsiyeti, aylık gelir durumları, telefon kullanma sıklığı, sınıf düzeyi, gelecekteki meslek hayali, bilgisayar kullanma durumu, bilgisayar kullanma amacı, ebeveynin öğrenim durumu ve ebeveynin meslek durumları dahil edilmiştir. CHAID analizi kullanılarak yapılan analizler neticesinde, lise öğrencilerinin sosyal medyaya yönelik tutumları üzerinde etki düzeyi en yüksek olan bağımsız değişkenin “öğrencilerin gelecekteki meslek hayalleri” olduğu tespit edilmiştir. Analiz çıktıları incelendiğinde, gelecekte doktor ve mühendis olmak isteyen bireylerin diğer meslek gruplarından biri olmak isteyenlere göre daha olumlu bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Sosyal medyaya yönelik tutum üzerinde etkili olan diğer bağımsız değişkenler ise sırasıyla şu şekildedir; öğrencinin sınıf düzeyi, öğrencinin bilgisayarının olup olmaması, bilgisayarı kullanım amacı, annesinin öğrenim düzeyi, babasının öğrenim düzeyi ve babasının mesleği olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca öğrencilerin orta düzeyde bir tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Anlamlı bulunan bağımsız değişkenler için etki büyüklüğü ve ilişki derecesi hesaplanmıştır.
Araştırmanın Sonuç ve Önerileri: Yapılan analizler sonucunda elde edilen bulgular incelendiğinde, lise öğrencilerinin sosyal medyaya yönelik tutumlarının orta/eşik düzeyde olduğu ve gelecekte hayal ettikleri meslek dallarının bu tutum üzerinde etkili bir değişken olduğu görülmüştür. Ayrıca öğrencinin sınıf düzeyi, öğrencinin bilgisayarının olup olmaması, bilgisayarı kullanım amacı, annesinin öğrenim düzeyi, babasının öğrenim düzeyi ve babasının mesleği bağımsız değişkenlerinin de sosyal medyaya yönelik tutum üzerinde etkili olduğu görülmüştür. Sonuçların
Ismail KARAKAYA - Mehmet SATA - Ergun Cihat CORBACI - Bayram CETIN
Eurasian Journal of Educational Research 76 (2018) 21-40
39
pratik anlamlılığı için anlamlı bulunan bağımsız değişkenlere ilişkin etki büyüklükleri ve ilişki dereceleri hesaplanmış ve sonuçlar raporlanmıştır. Yapılan hesaplamalara göre etki büyüklükleri büyük ve orta etkiye sahip iken, ilişki dereceleri de yüksek ve orta düzeyde ilişkili olarak bulunmuştur. Sosyal medyanın lise öğrencileri üzerinde ciddi bir etkisinin olduğu göz önüne alındığında, ebeveynlerin, öğretmenlerin ve diğer eğitim paydaşlarının eğitim ortamında bunları etkili bir şekilde kullanmaları gerektiği düşünülmektedir. Ayrıca lise öğrencilerinin sosyal medyaya yönelik tutumlarının olumlu yönde gelişmesi için anne ve babalarının yeterli bilgi birikimine sahip olmaları gerektiği düşünülmektedir.
Purpose: The purpose of this study is to determine the level of attitude of high school students towards social media and the variables that have an effect on these attitudes. Research Methods: In this study, the relational screening model was the descriptive method that was used. The data were collected by the “Social Media Attitude Scale.” In the data analysis, the two-step cluster analysis and CHAID analysis (Chi-square Automatic Interaction Detector) were used. Findings: According to the results of the CHAID analysis, the most effective variable on high school students’ attitudes towards social media was “students’ dream job.” The other variables that affected attitudes towards social media were as follows: student’s grade level, having a computer, the purpose of computer use, the mother’s educational level, the father’s educational level and the father’s job. In addition, it was found that students had a moderate attitude towards social media. The effect size and relational degree for each significant variable was calculated. Implications for Research and Practice: As a result of the analyses, it was found that the level of high school students’ attitudes towards social media was a moderate/threshold level and that their dream jobs had an effect on these attitudes. In order to determine whether these variables had significance in practice, the effect sizes and relational degrees for each significant variable were calculated. According to the calculations, effect sizes were large and medium, and their relational degrees were also high and moderate.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 31, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 18 Issue: 76 |