The main aim of this study is to evaluate the disadvantaged educational experiences of children who lack of socioeconomic and cultural capital. The data of the study was collected from the students living in Sultangazi, one of the districts where the urban poor people lived most, to a vocational high school with low academic success. In this study, interpretive phenomenological patterns of qualitative research methods were preferred. Unstructured interview questions were used in the study. Data were analyzed by using descriptive analysis and content analysis. The findings of the research show that the cognitive schemes produced in accordance with the social class to which the students belong, intersecting their habitats with their fatalistic conception. In a different way, the students internalized their disadvantaged educational adventures and experiences in accordance with the habitus of their social class.
Bu çalışmanın temel amacı sosyoekonomik ve kültürel sermayeden yoksun aile çocuklarının dezavantajlı eğitim hayatlarının kendi söylemleri ve deneyimleri çerçevesinde değerlendirilmektir. Farklı bir anlatımla, Bourdieu’nün eğitim eşitsizliklerini anlatmakta kullandığı anahtar kavramlar içinde yer alan habitus ile Nietzsche’nin sıklıkla kullandığı amor fati kısaca kaderine razı olmak kavramlarının araştırma problemi çerçevesinde kesişimini ortaya koymaktır. Araştırmanın verileri İstanbul’da kent yoksullarının en çok yaşadığı ilçelerden Sultangazi’de akademik başarısı düşük (TEOG/LGS) bir meslek lisesine giden öğrencilerden toplanmıştır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden yorumlayıcı fenomenolojik desen tercih edilmiştir. Araştırmada yapılandırılmamış görüşme soruları kullanılmıştır. Yorumlayıcı fenomenolojik analizden yararlanılarak veriler çözümlenmiştir. Araştırma bulguları, öğrencilerin ait oldukları toplumsal sınıfa uygun şekilde üretilen bilişsel şemalarla diğer deyişle habituslarıyla kaderci anlayışlarının büyük ölçüde kesiştiklerini göstermektedir. Farklı bir anlatımla öğrenciler, dezavantajlı eğitim serüvenlerini ve deneyimlerini içinde bulundukları toplumsal sınıfın habitusuna uygun şekilde içselleştirmişlerdir. Bu içselleştirme süreci içinde doğup büyüdükleri aileden ve yetiştikleri çevrenin yapısına ve kültürüne uygun şekilde gerçekleşmektedir. Araştırma sadece bir ilçedeki bir okulda yürütülmüştür. Farklı araştırmaların başka türden araştırma metodolojisi ile geniş örneklemlere ulaşması daha zengin veri kaynağı oluşturacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 31, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 7 Issue: 3 |