Tasavvuf, birçok farklı manasının yanında genel olarak
ebedî saadete ulaşmak amacıyla zahir ve batının
tamiri; ahlakın tasfiye ve nefsin tezkiye hallerini içine alan manevî bir ilimdir. Bu manevî ilmin somut dünyaya
aktarılması ancak anlaşılır bir dil yapısıyla mümkündür. Bu yönüyle somut
dünyaya dönük olan normal dil, bu ilmin hal ve makamlarını müşahede ve
tecrübelerini anlatma; ruhanî ve batınî âlemin özelliklerini yansıtma
niteliğine haiz değildir. Bu manaları görünür kılmak ve anlaşılır olmasını
sağlamak için birtakım kelimelere ihtiyaç vardır. Bu noktada var olan dilden
yararlanarak yeni kelimeler üretmek yerine, dilin mevcut yapısından
yararlanarak kelimelere mecazî ve sembolik anlamlar yükleyen tasavvuf
edebiyatı; insan, eşya ve kainatla ilgili tefekkürî bakışın bir sonucu olarak
kendine özgü sembolik ve mecazî bir dil yapısını kullanmıştır. Bu yönüyle
eserlere büyük bir incelik, derinlik ve genişlik katan bu yaklaşım, beraberinde
bu konu hakkında ayrıntılı çalışma yapılması zaruretini de meydana çıkarmıştır.
Ele aldığımız Kaplan Üstüner’in Tasavvuf ve Klasik Şiirimiz adlı eseri
de bu nitelikte tasavvufî mahiyete sahip bir eser olup tasavvufa dair önemli
ayrıntıları içeren bir kitaptır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | YAYIN DEĞERLENDİRME |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 1 Sayı: 1 |