Gelenek modern düşüncenin zaman ve mekân üzerinde hâkimiyet kurarak yapay noktalar belirlemesiyle birlikte geçmişte kalan amatör düşüncelerimizin bir bakiyesi olarak değerlendirilmiştir. Bireysel ve toplumsal farklılıkları ortadan kaldırıp evrensel bir epistemolojik kurgu oluşturmaya çalışan modern bakış açısı için gelenek üzeri örtülmesi gereken bir bilgi stoku olarak değerlendirilmiştir. Tarihsel bilinç sahibi düşünürler ise modern düşüncenin geleneğe bu bakışını eleştirerek geleneğin anlam dünyamızdan yalıtılabilecek bir şey olmadığını onu muhatap almamız gerektiğini belirtmektedirler. Fakat tarihsel bilinç de kendi bilincimizi bugünün zemininden yalıtarak geleneğe ait formları yakalayabileceğimizi düşünmektedirler. Bu yaklaşım ile modern bilinç ve tarihsel bilinç birbirine yaklaşmaktadır. Bu makalede her iki yaklaşımın geleneğe bu bakışları betimlenerek hermenötik bilincin bu yaklaşımlara eleştirileri ele alınacaktır. Ayrıca geleneğin bizim anlam deneyimimizi nasıl etkilediği hermenötik bakış açısı ile ortaya konulmaya çalışılacaktır.
Tradition has been considered as a remnant of our amateur thoughts from the past, with modern thought dominating time and space and determining artificial points. For the modern perspective, which tries to eliminate individual and social differences and create a universal epistemological fiction, tradition has been seen as a knowledge stock that needs to be covered. Historically conscious thinkers, on the other hand, criticize this view of modern thought on tradition and state that tradition is not something that can be isolated from our world of meaning, and we should refer to it. However, historical consciousness also argues that we can capture the forms of tradition by isolating our own consciousness from today’s ground. Modern consciousness and historical consciousness get close to one another with this approach. In this article, these views of both approaches to tradition will be described and the criticisms of hermeneutic consciousness to these approaches will be discussed. Also, it will be tried to reveal how tradition affects our experience of meaning from a hermeneutic perspective.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Philosophy |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 10, 2022 |
Submission Date | August 17, 2022 |
Acceptance Date | November 15, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 34 |
Starting from 2024, our journal will be published in 3 issues as two regular and one special issues. These issues will be published In May (regular issue), September (special issue) and December (regular issue).
Acceptance of articles for our special issue and our regular issue in December will begin on March 15.
Only articles within the scope of the file will be included in our special issue.
Thank you for your attention.