The conradictional structure of social life had taken the emergence of critical theory to the beginning of written history. Humanity had continuously critically looked at its environment. In this context, systematical point of view has created traditions. The aim of this study is to analyze critical theory which has systematical point of view and new critical theory from which was formed by critical theory. New critical theory was born in the 1960s, was a thought system and there was a break in continuity relationship with classical critical theory. This point of view which is based on postmodern philosophy and it carries the traces of classical critical theory, but it exceeded that. This study which has studied new critical theory in terms of subject and power has identified a break in continuity between classical critical theory and new one. When classical theory emphasizes classes in the subject of subject and it stressed working class as privileged subject new critical theory puts subject positions instead of subject and it replaces identities as plural subjects. In addition, when classical critical theory defends assumption of power new critical theory is detachment position about power phenomenon. Politically, when classical critical theory targets socialism as political Project new critical theory searches reform in liberal democracy. As class roots, when classical critical theory is working class’ thought form new critical theory becomes petite bourgeoisie’s thought one. Therefore, the political project of working class is rejected by new critical theory. The scope of this study is new critical theory born after the 1960s. The hypothesis of this study is that politically, there is a break in continuity relationship between new critical theory and classical critical theory.
Toplumsal yaşamın çelişkili yapısı, eleştirel teorinin ortaya çıkışını, yazılı tarihin başlarına kadar götürmüştür. İnsanlık, çevresine, sürekli eleştirel bir çerçeveden bakmıştır. Bu bağlamda sistematik bakış açısı, zamanla, gelenekler yaratmıştır. Bu çalışmada amaç, sistematik eleştiri bakış açısı olan eleştirel teori ve o gelenekten gelen yeni eleştirel teoriyi incelemektir. Yeni eleştirel teori, 1960’larla birlikte ortaya çıkan, klasik eleştirel teori ile süreklilik içerisinde kopuş ilişkisi olan bir düşünce sistemidir. Post modern felsefeden temel alan bu bakış açısı, temelinde klasik eleştirel teorinin izlerini taşımış ancak klasik eleştirel teoriyi aşmıştır. Özne ve iktidar olgusuna bakış açısından yeni eleştirel teoriyi irdeleyen bu çalışma, klasik eleştirel teori ile yeni eleştirel teori arasında süreklilik içerisinde kopuş ilişkisi tespit etmiştir. Klasik teori, özne konusunda sınıfları ve onların arasında ayrıcalıklı özne olarak işçi sınıfını vurgularken yeni eleştirel teori, özne yerine özne konumlarını ve çoğul özneler olarak kimlikleri ikame etmiştir. Ek olarak, klasik eleştirel teori, iktidara gelmeyi savunurken yeni eleştirel teori iktidar olgusuna mesafeli yaklaşmıştır. Politik anlamda, klasik eleştirel teori, politik proje olarak sosyalizm hedefi koyarken yeni eleştirel teori, liberal demokrasi içerisinde reform arayışı içerisindedir. Sınıfsal kökleri itibarıyla, klasik eleştirel teori, işçi sınıfının düşünce biçimiyken yeni eleştirel teori küçük burjuvazinin düşünce tarzı olmuştur. Çalışmanın kapsamı, 1968 sonrası biçimlenen yeni eleştirel teoridir. Çalışmanın hipotezi, politik bağlamda yeni eleştirel teori, klasik eleştirel teoriden süreklilik içinde kopuş anlamına gelmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | May 17, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 5 Issue: 2 |