Çalışma hayatının tarihsel gelişim süreci içerisinde kadının çalışma hayatına katılması farklı şekillerde ve farklı nedenlerle gerçekleşmiştir. Bu süreç içerisinde Sanayi Devrimini bir kırılma noktası olarak görmek gerekir. Sanayi Devrimi öncesi ücretsiz aile işçisi olarak ev işleri ve tarım sektöründe emek arz eden kadın Sanayi Devrimi sonrasında hizmet ve sanayi sektöründe işçi olarak görülmektedir. Gerek Sanayi Devrimi öncesi gerekse sonrasında kadın işgücü piyasasında eşitsizlik ve ayrımcılık uygulamalarıyla karşılaşmıştır. Süreç içerisinde toplumsal yapıda yaşanan değişim ve işgücü piyasasında görülen gelişmeler kadınların çalışma biçimleri ve çalışma koşulları açısından olumlu yönde gelişme göstermiştir. Ancak erkek çalışanlar ile kadın çalışanlar arasında ayrımcılık ve eşitsizlik çeşitli şekillerde devam etmiştir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği yaklaşımı ve kadına yüklenen görevler ayrımcılık ve eşitsizlik uygulamalarının temelinde yatan ana unsur olarak kabul edilmektedir. Günümüzde pozitif ayrımcılık ilkesi temelinde sürdürülen uluslararası ve ulusal politikalar ile işe giriş, kariyer basamaklarında yükselme ve ücret konuları başta olmak üzere çalışma hayatında var olan mevcut ayrımcılık ve eşitsizliklerin önlenmesi hedeflenmektedir.
Çalışmanın amacı, kadınların işgücü piyasasında yaşamış olduğu ayrımcılık ve eşitsizliğin önlenmesine yönelik olarak 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile getirilen düzenlemeleri incelenmektir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda sigortalı olarak tanımlanan kişiler arasında cinsiyet ayrımı yapılmadan eşitlik ilkesi gözetilerek sigortalı ve hak sahibi kişilerin hak ve ödevleri düzenlenmiştir. Analık sigortası, yaşlılık sigortası, iş kazası ve meslek hastalığı sigortası düzenlemeleri kapsamında sigortalı kadınlara sunulan hak ve edinimler kadınların karşılaştığı ayrımcılık ve eşitsizliği gidermeye yönelik hükümleri barındırmaktadır. Ancak Kanunun sigortalı olarak saymadığı kadınlar için eşitsizlik ve ayrımcılığı önleyecek bir mekanizma bulunmamaktadır. Kayıt dışı çalışan ve sigortalı olarak kabul edilemeyen kadınları koruyacak politikaların geliştirilmesine ihtiyaç vardır.
After the industrial revolution, it is seen that women supply labor at low wage levels in return for long-term and bad conditions in the labor market. With the developments in the labor market, women's working styles and working conditions have improved positively. However, discrimination and inequality between male employees and female employees continued. Existing discrimination and inequality are frequently seen in employment, career advancement and remuneration.
The International Labor Organization establishes international labor standards for the prevention of all kinds of discrimination that women have experienced in the labor market with its recommendations and agreements. The Republic of Turkey has made arrangements to prevent discrimination and inequalities in the labor market in its national legislation, primarily the Labor Law No. 4857 and the Social Insurance and General Health Insurance Law No. 5510, in accordance with the constitution within the framework of international labor standards.
The rights and acquisitions offered to insured women within the scope of maternity insurance, old age insurance, work accident and occupational disease insurance regulations in the Social Insurance and General Health Insurance Law No. 5510 contain provisions to eliminate the discrimination and inequality faced by women. Likewise, it includes positive discrimination practices against women in the rights and acquisitions offered to beneficiaries from survivors' insurance.
The aim of the study is to examine the regulations brought by the Social Insurance and General Health Insurance Law No. 5510 in order to prevent discrimination and inequality experienced by women in the labor market.
The rights and duties of the insured and beneficiaries are regulated by considering the principle of equality without making any gender discrimination among the persons defined as insured in the law. Efforts are made to eliminate inequality and discrimination in the labor market through positive discrimination practices for women who are considered as insured. However, there is no mechanism to prevent inequality and discrimination for women whom the Law does not count as insured. There is a need to develop policies to protect women who work informally and cannot be considered as insured.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 21, 2021 |
Submission Date | October 12, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 5 Issue: 2 |