Abstract
Osmanlı Devleti’nde esnaf teşkilatının kökenleri Türk-İslam devletlerine kadar geriye gitmektedir. Osmanlı şehirlerinde yaygın olarak görülen bu sistem aslında Anadolu’daki Ahi teşkilatının bir uzantısı veya devamı niteliğindedir. Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan itibaren şehirlerde örgütlenen esnaf teşkilatı belirli bir disiplin içerisinde yüzyıllar boyunca üretime devam etmiştir. Osmanlı idaresinde Kıbrıs’ta esnaf teşkilatı ile ilgili olarak kaynaklarda değerli bilgiler bulunmaktadır. Söz konusu dönemde Kıbrıs’ta faaliyet gösteren esnaf dallarından birisi de kasap esnafıdır. Kasap esnafı halkın temel tüketim maddelerinden birisi olan et ile ilgili üretim yaptıklarından dolayı özel bir öneme sahip bulunmaktaydı. Kasaplar bu özel önemden dolayı idareciler tarafından sıkı bir şekilde denetlenmekte ve kurallara uymayan kasaplar çeşitli cezalara çarptırılmaktaydı. Çalışmada ana kaynak olarak kullanılan Lefkoşa Şer‘iye Sicillerinde adada faaliyet gösteren kasap esnafı ile ilgili çok değerli bilgiler bulunmaktadır. Osmanlı idaresinde adada yaklaşık olarak 405 kasabın görev yaptığı sicillerden anlaşılmaktadır. Sicillerdeki narh kayıtları bize adada tüketilen et çeşitleri ve fiyatları hakkında da bilgiler sunmaktadır. Narh kayıtlarından anlaşıldığı üzere adada küçükbaş hayvanların sütünden olduğu gibi etinden ve derisinden de faydalanılmaktadır. Ayrıca sicildeki çeşitli belgelerden kasapların adadaki faaliyetleri hakkında da bilgi sahibi olunmaktadır. Bu arada kasaplar, adada faaliyet gösteren debbâğ, çangar, haffâf, mumcu gibi birçok esnaf dalları ile sıkı bir iş birliği içerisindeydiler. Lefkoşa’da kasapların kullandıkları salhane ise Hala Sultan hazretlerinin türbesinin gelir kaynakları arasında yer almaktaydı. Bugün dahi Osmanlı idaresinde kasapların kullandıkları etle ilgili terminolojinin adada kullanıldığı günümüz kasapları ile ilgili yapılan görüşmelerde anlaşılmıştır. Sonuç olarak Kıbrıs adasında faaliyet gösteren kasap esnafı adanın sosyo-ekonomik tarihine önemli katkılar yapmışlardır.