Abstract
Yugoslavya’nın dağılması sürecine eklemlenen son zincir olan Kosova, bağımsızlık ilanından bu yana siyasal statü tartışmalarıyla yoğrulan bir ülkedir. Kosova, demografik ve ekonomik anlamda olduğu kadar, ulusal kapasite ve güç unsurları ve bu unsurların algılanış şekli itibarıyla da küçük devlet olma özelliklerini kendisine eklemlemiştir. İzlediği dış politika itibarıyla küçük devlet olmanın gerektirdiği biçimde hareket ettiği söylenebilecek olan Kosova’nın, geleceğini ABD ve AB’nin bölge stratejilerine entegre ettiği de ifade edilebilir. Stratejik kültür ve izlenen genel dış politika kalıpları itibarıyla ortaklaştığı belirtilebilecek Kosovalı siyasal aktörlerin birbirlerinden farklılaştığı noktalar da bulunmaktadır. Siyasal değişimi de beraberinde getiren bu farklılaşmayı inceleyebilmek için de neoklasik realizmin kavramsal çerçevesine başvurmak doğru bir yaklaşım olabilecektir. Böylece, ideolojik konumlanma, algı ve çıkarların Kosova dış politikasına nasıl yansıdığı değerlendirilebilecektir.