Suç olaylarının aydınlatılması için olay yerinden elde edilen biyolojik kalıntılardan DNA profilinin elde edilmesi ve adli DNA kimliklendirme analizi ile çok sayıda olay çözümlenebilmektedir. Ancak iki veya daha fazla farklı DNA’ya sahip kimerik şahısların varlığı, bu tür analizleri zorlaştırmaktadır. Olay yerinden elde edilen örneklerde iki kişiye ait DNA elde edilmesi olayın niteliği bakımından adli biyoloji uzmanlarına şaşırtıcı gelmemektedir. Ancak mukayese amaçlı alınan referans örneklerde bu karışıma rastlamak, nadir ama gözden kaçırılmaması gereken bir husustur. Bazen mukayese örnekleri, karışım olarak değil de tamamen farklı bir DNA profiline sahip olabilmektedir. Bu durumda şüpheli şahıs olayla irtibatlı olsa dahi yanlış dışlama yapmak mümkün olabilmektedir. Bu ve benzeri istisnaları atlamamak için mukayese edilen şahısların tıbbi geçmişlerinin bilinmesi gereklidir. Bu derlemede; adli DNA kimliklendirme yapılmadan önce mağdur/şüpheli şahsın, genetik yapısını etkileyebilecek hususların var olup olmadığının mutlaka sorgulanması gerekliliği vurgulanmaktadır. Günümüzde tıbbın ve teknolojinin hızla gelişmesiyle gerek kimerik gerekse mozaik DNA farklılıklarına daha sık rastlanmaktadır. Tüp bebek uygulamaları, döllenmiş yumurta nakli ile zigotların füzyonunda anomali görülme olasılığı, DNA farklılıklarına yol açmakla birlikte, zaman zaman doğal yollarla oluşan kimerizme de rastlanmaktadır. Sonuç olarak, kan / kemik iliği nakli yapılmış şahısların, donöre ait DNA profili taşımaları nedeniyle tıbbi geçmişinin bilinmesi adli soruşturmalara doğru yön verecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Forensic Medicine, Criminological Theories |
Journal Section | Derleme |
Authors | |
Publication Date | November 30, 2023 |
Submission Date | August 22, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 12 Issue: 2 |
The open access articles in the journal are licensed under the terms of the Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 International (CC BY-NC-ND 4.0) license.