Süt en iyi koşullarda sağılsa bile ona çeşitli yollardan mikroorganizmalar bulaşır. Mikroorganizmalar normal çevre koşullarında sütün içindeki besin maddelerini özellikle süt şekerini (Laktozu) fermantasyona uğratarak sütün kısa zamanda bozulmasına ve tabi özelliklerinin kaybolmasına sebep olurlar. Bu nedenle bir çok alt yapı ve içme sütü teknolojisi tesislerine sahip olmayan ülkelerde, üretilen sütün büyük bir kısmı peynir, yoğurt, tereyağı, süt tozu ve daha bir çok süt mamullerine işlenerek dayanıklı hale getirilmeye çalışılır. Sütün, çeşitli mamullere işlenmesi sırasında, bileşimindeki bazı besin maddeleri artıklarla atılır veya teknolojik işlem sırasında nitelik ve niceliğinde bazı değişiklikler olur. Dengeli beslenmede sütün doğal hali ile tüketilmesi esas olduğundan, içme sütü tüketiminin artırılması yönünde büyük çabalar sarfedilmektedir. Nitekim süt teknolojisi gelişmiş ülkelerde üretilen sütün önemli bir kısmı içme sütü olarak tüketilmektedir. Son yapılan istatistiklere göre, kişi başına yıllık içme sütü tüketimi Finlandiya’da 232, İngiltere’de 143, A.B.D. de 94, Hollanda’da 74 kg’dır. Türkiye’de ise üretilen sütün %20/%25’i içme sütü olarak tüketilmekte olup, kişi başına yıllık içme sütü tüketimi sadece 19 kg’dır. Bu verilerden açıkça anlaşılacağı gibi, memleketimizde üretilen süt çok çeşitli nedenlerden dolayı içilerek çok az tüketilmektedir.
Süt en iyi koşullarda sağılsa bile ona çeşitli yollardan mikroorganizmalar bulaşır. Mikroorganizmalar normal çevre koşullarında sütün içindeki besin maddelerini özellikle süt şekerini (Laktozu) fermantasyona uğratarak sütün kısa zamanda bozulmasına ve tabi özelliklerinin kaybolmasına sebep olurlar. Bu nedenle bir çok alt yapı ve içme sütü teknolojisi tesislerine sahip olmayan ülkelerde, üretilen sütün büyük bir kısmı peynir, yoğurt, tereyağı, süt tozu ve daha bir çok süt mamullerine işlenerek dayanıklı hale getirilmeye çalışılır. Sütün, çeşitli mamullere işlenmesi sırasında, bileşimindeki bazı besin maddeleri artıklarla atılır veya teknolojik işlem sırasında nitelik ve niceliğinde bazı değişiklikler olur. Dengeli beslenmede sütün doğal hali ile tüketilmesi esas olduğundan, içme sütü tüketiminin artırılması yönünde büyük çabalar sarfedilmektedir. Nitekim süt teknolojisi gelişmiş ülkelerde üretilen sütün önemli bir kısmı içme sütü olarak tüketilmektedir. Son yapılan istatistiklere göre, kişi başına yıllık içme sütü tüketimi Finlandiya’da 232, İngiltere’de 143, A.B.D. de 94, Hollanda’da 74 kg’dır. Türkiye’de ise üretilen sütün %20/%25’i içme sütü olarak tüketilmekte olup, kişi başına yıllık içme sütü tüketimi sadece 19 kg’dır. Bu verilerden açıkça anlaşılacağı gibi, memleketimizde üretilen süt çok çeşitli nedenlerden dolayı içilerek çok az tüketilmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 1, 1979 |
Published in Issue | Year 1979 Volume: 4 Issue: 2 |