In recent years, a growth interest has shown to donkeys’ milk. It sources from its main nutritional and functional features, as well as taking part in the diet of patients affected by cow’s milk protein allergy. It shows similarities to human milk especially in respect to lipid and protein composition. Low levels of protein and inorganic substances, bring donkeys’ milk high digestibility and low renal load. Accordingly, when breast feeding is inadequate or after weaning, it can be a good alternative using donkeys’ milk in nourishment of newborn babies or childrens. Its biological functions are also due to a high concentration of polyunsaturated fatty acids, low cholesterol content and high levels of vitamins A, B and C. The good balance between casein and whey proteins, rich in essential nutrients and palatability make donkeys’ milk suitable for the nutrition of children, elderly and convalescent. Besides all of these, with the high level of lysozyme and lactoferrin, it has an antimicrobial activity. It is helpful in the treatment of human immune-related diseases and in the prevention of atherosclerosis.
Son yıllarda, eşek sütüne karşı artan bir ilgi gösterilmektedir. Bu durum, besleyici ve işlevsel niteliklerinin yanı sıra, özellikle inek sütü proteini alerjisi bulunan bireylerin beslenmesinde alternatif bir kaynak olmasından ileri gelmektedir. Anne sütüne, özellikle lipit ve protein kompozisyonu bakımından benzerlik göstermektedir. Düşük düzeydeki protein ve inorganik madde içeriği eşek sütünün, böbrekleri fazla zorlamadan, yüksek düzeyde sindirilebilmesini sağlamaktadır. Dolayısıyla, emzirmenin yetersiz olduğu durumlarda, yeni doğan bebeklerin veya sütten kesilen çocukların beslenmesi açısından alternatif bir gıda olarak düşünülmektedir. Bileşiminde yüksek oranda çoklu doymamış yağ asitleri ile A, B ve C vitaminleri bulunması, kolesterol içeriğinin düşük olması, eşek sütüne farklı biyolojik fonksiyonel özellikler kazandırmaktadır. Kazein ve serum proteinlerinin dengeli oranda bulunması, esansiyel bileşenlerinin zengin bir düzey göstermesi ve lezzetli tat-aroması bu sütü çocukların, yaşlıların ve iyileşmekte olan hastaların beslenmesi için uygun hale getirmektedir. Ayrıca, yüksek düzeyde lizozim ve laktoferrin içermesi nedeniyle doğal antimikrobiyel özelliğe sahiptir. İmmün-kökenli hastalıkların tedavisinde ve damar sertliğinin önlenmesinde yardımcı olduğu bilinmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 1, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 37 Issue: 4 |