In this article, we try to study on the doctrine of sainthood that is one of the major discussions of the history of sufism in the context of 'Abdallâh Bosnawî's commentary on The Bezels of Wisdom (Fusûs al-Hikam) entitled al-Tajalliyât 'Arâis al-Nusûs. This work is important in terms of both being the first Turkish commentary on Fusûs and its extensive discussions and descriptions on some basic concepts and issues of Ibn 'Arabi's thoughts just as in the commentaries of Muayyad al-Dîn Jandî and Dâwûd Qaysarî. Bosnawî discusses these issues under twelve titles in the preface of his work and he analyzes the doctrine of sainthood under the eighth title in particular. In addition, many different passages of the work clarifies the debates that arised around the idea of sainthood. These debates reveals more about the following topics: The relationship between sainthood and prophethood, the superiority or inclusiveness issue between prophethood and sainthood, seal of the saints and his identity. In Akbarian tradition, it is considered that the sainthood (walâya) is the sphere which encompasses all the other spheres such as legislative prophethood (risâla) and the mission messengers (nubuwwa). According to this approach, because of the sphere of walâya encompass the spheres of nubuwwa and risâla it is superior to them in the person who combines the three qualifications. This does not mean that the walî is superior to the nabî or rasûl. In other words, the rasûl is more perfect in his capasity as a walî than in his capasity as a nabî.
Abdallâh Bosnawî al-Tajalliyât 'Arâis al-Nusûs Ibn ‘Arabî Prophethood Sainthood Seal of The Saints
Bu makalede tasavvuf tarihinin önemli tartışma konularından biri olan velâyet öğretisini Abdullah Bosnevî'nin Fusûs şerhi Tecelliyâtu Arâisi'n-Nusûs ekseninde ele almaya çalıştık. Bosnevî'nin bu eseri, hem ilk Türkçe Şerh olması hem de tıpkı Müeyyüdiddin el-Cendî ve Davud el-Kayserî'nin şerhlerinde olduğu gibi, İbn Arabî düşüncesinin temel bazı kavram ve konularını genişçe ele alıp açıklaması bakımından önemlidir. Abdullah Bosnevî eserinin mukaddimesinde bu konuları on iki başlık altında ele alır ve bunlardan sekizincisini velayet düşüncesine ayırır. Ayrıca eserin farklı birçok pasajı da velayet düşüncesi etrafında ortaya çıkan tartışmalara açıklık getirir mahiyettedir. Bu tartışmalar daha çok velayetin nübüvvetle ilişkisi, nübüvvet ve velayet mertebeleri arasındaki üstünlük ya da kapsayıcılık meselesi ile hatmu'l-velâye ve kimliği konuları etrafında zuhur eder. Ekberî gelenekte velâyet, nübüvvet ve risâlet gibi diğer bütün mertebeleri kuşatıcı bir alan olarak değerlendirilir. Bu yaklaşıma göre velâyet makamı, nübüvvet ve risâlet makamlarını içine aldığı için, her üç niteliği de kendi şahsında toplayan bir kimse söz konusu olduğunda velâyet makamı nübüvvet ve risâlet makamlarından daha üstündür. Bu, her hangi bir velînin bir nebî ya da resulden üstün olduğu anlamına gelmez. Bir diğer ifadeyle, aynı zamanda bir velî olması îtibârıyla bir resûlün velâyet yönü nübüvvet yönünden daha mükemmeldir
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 9 Issue: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.