Kur’ân’ın
neredeyse her sayfasında zikredilen âhiret inancına göre, dünya hayatı bir gün son
bulacaktır. Dünya hayatından sonra sonsuza kadar yaşanılacak olan ahiret hayatının
kazanılması ya da kaybedilmesinde insanın bu dünyadaki sergilediği tutum ve
davranışlar belirleyici olacaktır. Bu bağlamda insanın dünyadaki imtihan
alanlarından biri de ticarettir. Kur’ân;
ticareti sadece dünyevî bir uğraş görmemiş, ticaretin uhrevî boyutundan söz
etmiştir. Kur’ân ücret, kâr, kazanç, zarar, ziyan, hasar gibi alım satımla
ilgili birçok kavramı ticarî söylem üzerinden uhrevî alana taşımıştır. Hatta
dünyevî ticaretteki kazançtan daha fazla uhrevî ticaretteki kazanca dikkat
çekmiştir. Ayrıca bu dünyada işlediğimiz her fiili, her ibâdeti, kısaca maddî
manevî her tutum ve davranışı âhirette ücreti ödenecek bir yatırım aracı olarak
görmüştür. Buna göre; dünyevî gayelerle yapılan ticaret insanı uhrevî
kazanımlardan alıkoymamalıdır. Bu makalede, ticaretin Kur’ân perspektifinde
uhrevî yönü ele alınmaya çalışılmış ve bunun yanında ahirette en çok kazanç
getirecek yatırımlardan can ve malla Allah yolunda cihad, infak ve karz-ı
hasenden bahsedilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 7 Issue: 1 |