ABD'nin Soğuk Savaş döneminden günümüze kadar uygulamaya koyduğu ulusal güvenlik stratejileri önemli değişimler geçirmiştir. Özellikle Soğuk Savaş sonrası dönemde sert güçle beraber yumuşak güç uygulaması gittikçe önem kazanmıştır. 11 Eylül saldırıları sonrası gündeme gelen önleyici savaş, tek taraflılık ve uluslararası hukukun sıklıkla ihlal edilmesi gibi uygulamalar 2000'li yılların sonuna doğru çok taraflılık, daha fazla diplomasi ve iş birliği gibi yumuşak güç unsurları ile yer değiştirmeye başlamıştır. ABD ulusal güvenlik stratejilerinin uygulayıcı aktörlerinin başında gelen, II. Dünya Savaşı'nın ilk yıllarından günümüze kadar faaliyet gösteren ve Dünya'nın değişik bölgelerinde sorumluluk sahaları tahsis edilmiş olan coğrafi muharip komutanlıklar bu değişime uyum sağlamıştır. Kuruluşlarından bugüne kadar yaklaşık 70 yıllık dönem içerisinde bu komutanlıkların karargah yapıları önemli oranda sivilleşmiş ve bakanlıklar/kurumlar arası teşkilata dönüşmüştür. Komutanlıkların görevleri de değişime uğramış, savaş planlaması gibi klasik askerîişlevlerden ziyade insani yardım, iş birliği, diyalog, kamu diplomasisi ve stratejik iletişim gibi farklı işlevler önem kazanmıştır. Bu değişimler, 21. yüzyılda coğrafi muharip komutanlıkların etkinliklerini sürdürmelerini sağlamıştır. Askerî komutanlıkların Soğuk Savaş sonrası dönemde ABD dış politikasında bu denli etkin olması eleştirilmekte ve aynı görevleri yerine getirecek sivil yapılar kurulması önerilmektedir. Ancak ABD karar vericileri emir komuta birliği, yönetimde sadelik, kaynak tasarrufu ve gayret birliği prensiplerinin sağladığı büyük avantajları sivil görünümün sağlayacağı muğlak faydaya tercih etmekte; dolayısıyla muharip komutanlıklar ABD ulusal güvenlik stratejilerinin temel uygulayıcıları olarak varlıklarını sürdürmektedir.
ABD'nin Soğuk Savaş döneminden günümüze kadar uygulamaya koyduğu ulusal güvenlik stratejileri önemli değişimler geçirmiştir. Özellikle Soğuk Savaş sonrası dönemde sert güçle beraber yumuşak güç uygulaması gittikçe önem kazanmıştır. 11 Eylül saldırıları sonrası gündeme gelen önleyici savaş, tek taraflılık ve uluslararası hukukun sıklıkla ihlal edilmesi gibi uygulamalar 2000'li yılların sonuna doğru çok taraflılık, daha fazla diplomasi ve iş birliği gibi yumuşak güç unsurları ile yer değiştirmeye başlamıştır. ABD ulusal güvenlik stratejilerinin uygulayıcı aktörlerinin başında gelen, II. Dünya Savaşı'nın ilk yıllarından günümüze kadar faaliyet gösteren ve Dünya'nın değişik bölgelerinde sorumluluk sahaları tahsis edilmiş olan coğrafi muharip komutanlıklar bu değişime uyum sağlamıştır. Kuruluşlarından bugüne kadar yaklaşık 70 yıllık dönem içerisinde bu komutanlıkların karargah yapıları önemli oranda sivilleşmiş ve bakanlıklar/kurumlar arası teşkilata dönüşmüştür. Komutanlıkların görevleri de değişime uğramış, savaş planlaması gibi klasik askerîişlevlerden ziyade insani yardım, iş birliği, diyalog, kamu diplomasisi ve stratejik iletişim gibi farklı işlevler önem kazanmıştır. Bu değişimler, 21. yüzyılda coğrafi muharip komutanlıkların etkinliklerini sürdürmelerini sağlamıştır. Askerî komutanlıkların Soğuk Savaş sonrası dönemde ABD dış politikasında bu denli etkin olması eleştirilmekte ve aynı görevleri yerine getirecek sivil yapılar kurulması önerilmektedir. Ancak ABD karar vericileri emir komuta birliği, yönetimde sadelik, kaynak tasarrufu ve gayret birliği prensiplerinin sağladığı büyük avantajları sivil görünümün sağlayacağı muğlak faydaya tercih etmekte; dolayısıyla muharip komutanlıklar ABD ulusal güvenlik stratejilerinin temel uygulayıcıları olarak varlıklarını sürdürmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 1, 2014 |
Submission Date | February 15, 2015 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 10 Issue: 19 |