Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamber'in Sünnet'i, İslam tarihi boyunca
bütün mezhepler tarafından İslam dininin iki temel kaynağı olarak
kabul edilmiştir. Bununla birlikte birçok sefer tarih içinde isimleri dahi
verilmeyen bazı kişiler, Allah'ın bize sadece Kur'an'ı gönderdiğini,
Kur'an'da Hz. Peygamber'e iman ve itaat etme gibi kavramların dahi
Kur'an'la kayıtlı bulunduğunu, Sünnet'in bağlayıcı bir nitelik taşımadığı
ileri sürmekten geri kalmamışlardır. Zamanımızda da benzeri düşünceler yer
yer dillendirilmekte ve bazı çevrelerde az da olsa itibar görmektedir. Bu
düşüncelerin kaynağı ne olursa olsun, bilimsel anlamda bu görüşlerin
tartışılması ve deliller istikametinde doğrunun ortaya konması bir zarurettir.
Şüphesiz Sünnet'in en önemli yanı, teşrii bir değer ifade etmesi ve bu
anlamda bağlayıcı olmasıdır. Sünnet konusunda öncelikli olarak bu hususun
tartışılması ve bir sonuca varılması gerekir. Biz bu makalemizde, doğrudan
doğruya herhangi bir mezhebi ve görüşü iltizam etmeksizin, konuyu ana
hatlarıyla incelemeyip objektif olarak bir sonuca varmaya çalışacağız.
Other ID | JA87RP34AY |
---|---|
Journal Section | Article |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2003 |
Published in Issue | Year 2003 Volume: 11 Issue: 11 |
Harran İlahiyat Dergisi-Harran Ilahiyat Journal Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.