1960’lar sinemasının unutulmaz yapımlarından biri olan “Tiffany’de Kahvaltı - Breakfas at Tiffany’s” filmi, Amerikalı yazar Truman Capote’nın 1958 yılında çıkardığı ve orijinal adı “Breakfast at Tiffany’s” olan ölümsüz eserinden, George Axelrod tarafından sinemaya uyarlanmıştır. Filmin yönetmen koltuğunda ise Blake Edwards oturmaktadır. 1961’de çekilen yapımın başrolünde ise Audrey Hepburn bulunmaktadır. George Peppard, Patricia Neal, Buddy Ebsen, Martin Balsam ve Mickey Rooney ise filmin diğer oyuncularıdır. “Amerikan Rüyası”nın dünyaca ünlü yıldız Audrey Hepburn’ün canlandırdığı ‘Holly Golightly’ karakteri üzerinden oldukça başarılı bir şekilde aktarıldığı yapımda “lüks ve tüketim düşkünlüğü; bireyin yalnızlığı ve bağ kurma ihtiyacı” kavramları üzerinden ince ince işlenmekte olup; zaman zaman eğlenceli bir dille ‘dramatik romantik komedi’ tarzında izleyiciye aktarılmaktadır. Aradan geçen 60 yıla rağmen günümüzde de güncelliğini koruyan bir tartışma konusu olan ‘lüks, tüketim ve ulaşılamaza ulaşmak” arzusunun irdelendiği bu unutulmaz filmi, anlatıda Frankfurt Okulu’nun eleştirileri yaklaşımı bağlamında ele alarak, ait olduğu dönemin sinematografik ögeleri ve ana karakteri Holly Golightly üzerinden saptamalar gerçekleştireceğiz.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 1, 2021 |
Submission Date | June 29, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 1 Issue: 2 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)