Kültür, temsil, söylem ve pratikler yoluyla oluşturulmuş mekâna derinden gömülmüştür. Kültürel normlar ve mekânlar, kültürel politikalar aracılığıyla şekillenmiştir. Dolayısıyla kültürel politikalar sayesinde oluşturulan ve işleyen güç, mekânlarda kültürel eşitsizlikleri üretmiştir. 1980'lerin ortalarından itibaren sosyal bilimlerde gerçekleşen kültürel dönüş, coğrafyada mekânsal dönüşe yol açmıştır. Kültürel dönüşle toplumsal yaşamın kabul edilenleri ve yaşamlarımızı yaşama şeklimiz sorgulanmaya başlanmıştır. Bu düşünceler feminist, postyapısalcı, postmodern, postkoloniyel teoriler tarafından benimsenmiş ve derinden şekillendirilmiştir. Kültürel dönüşten bu yana, kültür ve kültürel gruplarla ilgili söylem ve pratiklerin bazı yaşamları ayrıcalıklı hale getirdiği, bazılarını da sosyal mekânda güvencesiz kıldığı daha görünür olmuştur. Bu bağlamda çalışmanın amacı, çağdaş kültürel gerçekliğimizin bir parçası olan mekân kültürünü incelemek, kültürel normları sorgulamak ve mekândaki eşitsizlikleri göstermektir. Sonuç olarak, mekânların ve yerlerin güç aracılığıyla üretildiği, marjinalleştirilen bireylerin güce maruz kaldığını göstermesi bakımından önemli bir çalışmadır.
Yazdığım bu makaleyi okuyarak değerli fikirlerini benimle paylaşan hocam Doç. Dr. Münür Bilgili’ye çok teşekkür ederim.
Culture is deeply embedded in the space created through representation, discourse and practices. Cultural norms and spaces have been shaped through cultural policies. Therefore, the power created and operated by cultural policies has produced cultural inequalities in spaces. Since the mid-1980s, the cultural turn occurred in social sciences has led to a spatial turn in geography. With the cultural turn, the accepted in social life and the way we live our lives have begun to be questioned. These thoughts have been embraced and deeply shaped by feminist, poststructuralist, postmodern and postcolonial theories. Since the cultural turn, it has become more visible that discourses and practices about culture and cultural groups privilege some lives and make the others insecure in social space. In this context, the aim of the study is to examine the culture of space, which is a part of our contemporary cultural reality, to question cultural norms and to show the inequalities in space. In conclusion, it is an important study in regard to that it shows that spaces and places are produced through power and that marginalized individuals are exposed to power.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Human Geography |
Journal Section | RESEARCH ARTICLE |
Authors | |
Publication Date | January 25, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 45 |