Sigorta sözleşmesine ilişkin müzakerelerin başladığı andan itibaren oldukça karmaşık hak ve yükümlülüklerden teşekkül eden bir borç ilişkisi doğmaktadır. Karşılıklı güven ilişkisine dayanan ve dürüstlük kuralının özel bir önemi haiz olduğu bu borç ilişkisinde, tarafların birbirlerini aydınlatma yükümlülüğü sözleşmenin kurulması safhasında o kadar esaslı bir role sahiptir ki kanun koyucu her iki taraf için de bu yükümlülüğün ifasını özel düzenlemelere tabi tutmuştur. Nitekim 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda sigortacının aydınlatma yükümlülüğüne yer verilmiş ve sigorta ettirenin sözleşme öncesi beyan yükümlülüğü çok detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu kapsamda Kanun’da sigorta ettirenin sözleşme öncesi beyan yükümlülüğünü nasıl ifa edeceği ve ifa etmemesi ya da eksik yahut yanlış ifa etmesi halinde doğacak sonuçlar belirtilmiştir. Ancak ilgili Kanun hükümleri pek çok yönden belirsizlik taşımakta, bu nedenle uygulamada ve öğretide çok farklı şekilde yorumlanmaktadır. Sigorta genel şartlarının çoğunun 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önce kaleme alındığı dikkate alındığında, konuya ilişkin detaylı incelemelerin önemi ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmanın amacı, sigorta ettirenin sözleşme öncesi beyan yükümlülüğünü ihlal etmesi halinde sigortacının sahip olduğu hakları Avrupa Birliği Sigorta Sözleşmeleri Prensipleri ve mehaz kanun olan Alman Sigorta Sözleşmesi Kanunu ile karşılaştırmalı olarak ele alarak incelemektir. Bu çerçevede beyan yükümlülüğünün ihlal edilmesi halinde sigortacının TTK m. 1439’da düzenlenen haklarının, beyan yükümlülüğünün ihlal edilmesinden önce veya sonra öğrenilmesine göre bir ayrıma tabi tutulup tutulmadığı, cayma hakkının niteliği ve bu hakka ilişkin olarak ortaya çıkan sorunlar, rizikonun gerçekleşmesi halinde uygulanacak hükümler yönünden sigortacının kusurunun belirleyici olmasının yarattığı güçlükler ve sigorta ettirenin beyan yükümlülüğü ile sigortacının aydınlatma yükümlülüğü arasında nasıl bir ilişki kurulması gerektiği üzerinde durulacaktır. Ayrıca çalışma sırasında elde edilen bulgular ışığında konuya ilişkin yargı kararları irdelenecektir.
Yazar bu çalışma için finansal destek almadığını beyan etmiştir.
At the outset of insurance contract negotiations, a set of complex legal relationships come into question for both parties. Based on mutual trust, and attributing particular importance to the principles of good faith, parties’ obligations to inform one another are a significant aspect of this legal relationship. The law mandates the fulfillment of this obligation at the very beginning of contract negotiations. In this context, the Turkish Commercial Code applies the duty of disclosure and the obligation to inform both on the policyholder and insurer through detailed provisions. However, related provisions are vague and differing opinions arise both in practice and the doctrine. Since most general insurance conditions are published prior to the new Code’s entry into force, detailed analyses regarding the policyholder’s duty of disclosure are essential. This paper investigates insurers’ rights regarding a policyholder’s breach of the duty of disclosure and examines other related legal matters with a comparison of rights provided by the German Insurance Contract Act, as the source law, and the Principles of European Insurance Contract Law. Within this scope, this article endeavors to scrutinize whether the rights of the insurer stipulated under Article 1439 of the Turkish Commercial Code are categorized according to the time when an insurer discovers a breach, legal nature of the right to cancellation, and challenges of determining the degree of the fault of the insurer following the discovery of a risk and the necessity to establish a link with the policyholder’s duty of disclosure and the insurer’s obligation to inform. Furthermore, court decisions related to the disclosure will be analyzed in light of these findings.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 21, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 79 Issue: 3 |