This study aims on human rights’ ‘possibility’, as an area of discussion that preserves its currency. It is claimed that the tension between individuals as the subject of rights and the states/interstate/supra-state institutions responsible for recognizing/protecting rights is the essence of the violations of rights and barriers fronted to access rights, which continue on various occasions globally today. It is underlined that this tension, which causes the ambiguity of rights, is historically caused by liberal theory. In this context, the perspective of Douzinas, who sees the lack of actuality of rights as a modern break as adikia, also provides an introduction to the debate on rights. Beside this, Hannah Arendts’ "right to have a right" concept constitutes the spine of the discussion. In order to actualize human rights, the understanding of "meaningful labor", which is discussed by Arendt through the term vita activa, provides a basis for human rights from a republican perspective. However, in order to overcome the forms of "exclusion", which is seen as an inherent problem in the idea of public space that Arendt discusses, Douzinas' proposal to consider the rights claims stemming from utopian-based right ideas and desires is put forward.
Adikia Right to Have Right Vita Activa Utopianism Republicianism
Bu çalışma güncelliğini koruyan bir tartışma alanı olarak insan haklarının ‘olanaklılığı’ tartışmasına odaklanmaktadır. Günümüzde küresel olarak çeşitli vesilelerle devam eden hak ihlallerinin ve haklara erişimde karşılaşılan engellerin temelinde ise hakların konusu olarak bireyler ve hakları tanımak/korumakla yükümlü devletler/devletlerarası/devletler üstü kurumlar arasında yaşanan gerilimin olduğu öne sürülmektedir. Hakların muğlaklaşmasına yol açan bu gerilimin ise tarihsel olarak liberal teorinin kaynaklı olduğu vurgulanmaktadır. Bu bağlamda hakların gerçekleşememesini modern bir kopuş; adikia olarak gören Costas Douzinas’ın perspektifi de haklara ilişkin tartışmaya bir giriş imkânı sağlamaktadır. Bunun yanında Hannah Arendt’in “haklara sahip olma hakkı” kavramı ise tartışmanın bel kemiğini teşkil etmektedir. Arendt’in insan haklarını hayata geçirmek adına vita activa terimi üzerinden ele aldığı anlamlı bir emek anlayışı ise cumhuriyetçi bir perspektiften insan haklarına zemin tesis etmektedir. Ancak Arendt’in bu yolla tartıştığı kamusallık düşüncesine içkin bir sorun olarak görülen “dışlama” biçimlerini aşmak adına ise, Douzinas’ın ütopyacılık temelli hak düşüncesi ve arzulardan kaynaklı hak taleplerini göz önüne alma önerisi ortaya konulmaktadır.
Adikia Haklara sahip olma hakkı Vita Activa Ütopyacılık Cumhuriyetçilik
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Hukuku (Diğer), Uluslararası İnsani ve İnsan Hakları Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 18 Mart 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 22 Mart 2024 |
Gönderilme Tarihi | 11 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 41 |