2011 yılında başlayan Suriye İç Savaşı bugüne kadar 5 milyondan fazla mülteciye sebep olarak komşu ülkeleri derinden etkilemiştir. Türkiye, dünyadaki Suriyeli mülteci nüfusun yaklaşık %65’ine ev sahipliği yapmaktadır. Bu durum, Suriyelilerin varlığını Türkiye gündemi için önemli hale getirmiştir. Hem geriye dönüş hem de üçüncü ülkelere yerleştirme seçeneklerinin yetersizliği ve sayıları 4 milyona ulaşan Suriyeli nüfusun Türkiye’deki varlıklarının kalıcılığının netleşmesiyle toplumsal uyum daha da önem kazanmıştır. Suriyelilerin Türkiye’ye gelmesinden sonra geçen dönemi 2014 öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırmak mümkündür. Suriyelilerin ülkelerine geri döneceklerine dair düşüncelerin hızla azaldığı 2014 sonrası dönemde hem kamu politikalarını hem de ev sahibi toplum nezdinde Suriyelilerin kalıcılığının kabullenilmesine rağmen misafirlik vurgusunun yine de devam ettiği görülmektedir. Bunda pek çok diğer göç alan ülkede olduğu gibi göçmenlerin siyasi ve güvenlik söylemlerin odağına getirilmesinin de önemli bir rolü bulunmaktadır. Bu makale Türkiye’deki Suriyelilerin mekânsal nüfus dağılımındaki heterojenlikle birlikte, bu nüfusun yaş, cinsiyet ve eğitim düzeyi açısından dağılımının Türkiye’deki nüfustan farklılıklarını ortaya koymaktadır. Bu bulgular ışığında toplumsal uyum için geliştirilecek politikalarda nelere dikkat edilmesi gerektiği ele alınmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Migration Sociology, Sociology (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 3 Issue: 2 |