Along with Tanzimat, the change of life and art perception brings together old-new, divan literature-new literature, east-west, syllable-aruz debates. The existence of a robust and efficient Divan poetry tradition constitutes a major obstacle to the adaptation of the local craftsmen to the West. Serious problems arise at the point of adapting to new values as it is tried to harmonize with the western art conventions without having traditionally calculated enough. The poets find themselves in this old new conflict, the mülhem, in literary arguments that will last for years. Literary communities and literary movements in general derive from such disagreements and artistic evaluations. These discussions II. It will continue in the years after Constitution. One of these debates is around the nationality of literature. National Literature is the artistic name of the historical period between 1911 and 1923 with general acceptance. National Literature is the name of a change of perception that is popularly accepted by the popular thought of art, the simplification of the dildo, the localization of the form and the content. Since the publication of the "New Language" article in the Young Pens magazine, it has been argued today what the National Literature is, what it cover sand what it holds out. At the outset critics from the Servet-i Fünun and Fecr-i Âtî members were also sometimes expressed as artisans who are not members of the seliterary under standings. At the center of the criticism was the thought that literature could not be a tribe. National literary poets and writers' thoughts about the subject in general terms in the form of accepting nationalism in literature has become. In the first place, those who oppose the nationalization of literature are seen to have accepted the National Literature.
Turkish Literature National Literature Turkish Poetry Young Pens New Language Article
Tanzimat ile birlikte hayatın ve sanat algısının değişmesi beraberinde eski-yeni, divan edebiyatı-yeni edebiyat, doğu-batı, hece-aruz tartışmalarını getirir. Sağlam ve etkin bir Divan şiiri geleneğinin varlığı, yerli sanatkârların Batıya uyum sağlamaları noktasında önemli bir engel teşkil eder. Gelenekle yeterince hesaplaşmadan Batılı sanat anlayışlarına uyum sağlamaya çalışıldığından, yeni değerlere adapte olma noktasında ciddi sorunlar ortaya çıkar. Şairler bu eski yeni çatışmasından mülhem, kendilerini yıllarca sürecek edebiyat münakaşalarının içinde bulurlar. Edebiyat toplulukları ve edebi hareketler genel anlamda söz konusu görüş ayrılıkları ve sanatsal değerlendirmelerden kaynaklanmıştır. Bu tartışmalar II. Meşrutiyet'ten sonraki yıllarda da devam eder. Bu tartışmalardan birisi de edebiyatın millîliği etrafındadır. 1911-1923 yılları arasındaki dönemin sanatsal adı olan Millî Edebiyat, dilde sadeleşmenin, şekilde ve içerikte yerlileşmenin, halk dönük bir sanat düşüncesinin kabul gördüğü bir algı değişiminin adıdır. Yeni Lisan makalelerinin Genç Kalemler dergisinde yayımlanmasından bugüne edebiyatta milliliğin ya da Millî Edebiyat’ın ne olduğu, neleri kapsadığı ve neleri dışta tuttuğu tartışıla gelmiştir. Başlangıçta Servet-i Fünûn ve Fecr-i Âtî mensuplarından gelen tenkitler zaman zaman bu edebi anlayışlara mensup olmayan sanatkârlarca da dile getirilmiştir. Tenkitlerin merkezinde edebiyatın kavmiyetçi olamayacağı düşüncesi vardı. Millî Edebiyat şair ve yazarlarının konuyla ilgili düşünceleri ise genel anlamda edebiyatta millîliği kabullenme ve gerekli görme şeklinde olmuştur. İlk etapta, önceki poetik dönemlerin etkisiyle edebiyatın millîleşmesine karşı çıkanların, sonradan sanatta millileşmeyi ya da Millî Edebiyat'ı kabullendikleri görülür.
Türk Edebiyatı Millî Edebiyat Türk Şiiri Genç Kalemler Yeni Lisan Makalesi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dili ve Edebiyatı (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 6 Sayı: 2 |