The restructuring process of capitalist relations, generally called neoliberalism, while constituting comprehensive changes in the realm of labour economics and industrial relations, has also led to considerable shifts in their geography. The expression of this world-wide process in Turkey are the “new industrial regions” that have emerged in some inner-Anatolian cities. These phenomena, which became popularised as Anatolian Tigers, have also generated increasing interest among social scientists. However, they have completely ignored labour in their analysis, while generally focussing on employers’ so-called success stories. On the other hand, a few numbers of critical analyses on these phenomena have taken labour into consideration yet as the victims of neoliberal policies composed of unorganised masses. Nevertheless, there have been also considerable struggles on the part of workers for their survival, which could then turn into different collective workers’ organisations and/or unionisation attempts in these Anatolian cities. Drawing on a comprehensive field study in the city of Kayseri, where there has been a rapid industrialisation process in furniture, metal and textile sectors since 1990s, this paper therefore discusses employers’ labour control strategies, workers’ responses and local union practices in such Anatolian cities that has been developing as the new labour basins of industrial geography of Turkey
Genel olarak neoliberalizm olarak adlandırılan kapitalizmin yeniden yapılanma süreci, çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri alanında kapsamlı değişiklikler gerçekleştirirken aynı zamanda onun coğrafyasında da önemli kaymalara yol açmıştır. Dünya çapındaki bu sürecin Türkiye’deki ifadesi, Anadolu içlerinde bazı şehirlerde ortaya çıkan “yeni sanayi bölgeleri” olmuştur. “Anadolu Kaplanları” olarak popülerleşen sözkonusu olgu, sosyal bilimciler arasında da artan bir ilgi yaratmıştır. Ancak bu yöndeki araştırmalar genellikle “yükselen Anadolu sermayesi” başlığıyla işverenlerin ‘başarı’ öykülerine odaklanarak emek boyutunu bütünüyle gözardı etmektedir. Öte yandan bu alanda yürütülen az sayıdaki eleştirel incelemelerde ise emek, neoliberal politikaların kurbanı örgütsüz yığınlar olmakla sınırlı kalmaktadır. Ne var ki, sözü edilen Anadolu kentlerinde emeğin ciddi varoluş mücadeleleri yaşanmakta ve bunlar farklı kolektif işçi örgütlenmelerine veyahut sendikalaşma girişimlerine dönüşebilmektedir. Dolayısıyla bu makale, 1990’lı yıllardan itibaren mobilya, metal ve tekstil sektörlerinde hızlı bir sanayileşme süreci yaşayan Kayseri kentinde yapılan kapsamlı bir saha araştırmasından hareketle, Türkiye sanayi coğrafyasının yeni emek havzaları olarak gelişen Anadolu kentlerinde işverenlerin emek kontrol stratejilerini, işçilerin yanıtlarını ve yerel sendikacılık pratiklerini tartışmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 CEEİK 2018 Özel Sayısı |