İnsanların sosyalleşmeleri, iletişim halinde olmaları bazı olumsuzlukları da beraberinde getirmektedir. Fikir çatışmaları, yanlış anlaşılmalar vb. gibi haller sonuçta çoğunlukla uyuşmazlık, çatışma ile sonuçlanmaktadır. Bu çerçevede bir uyuşmazlığın varlığından bahsedildiğinde ilk akla gelen yargı (mahkeme) yolu olsa da, günümüzde bu yol dışında bazı alternatif çözüm yolları arayışına sebep olmaktadır. İlk olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan Alternatif Çözüm Yolları (Alternative Dispute Resolution-ADR) bu arayışın ürünü olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışmada; öncelikle kısa bir şekilde arabuluculuk sürecinin doğumu ve gelişimi ele alınmış, devamında ise, Türkiye’deki yasal çalışmalar ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun getirdikleri irdelenmiş, Avusturya Hukuk Uyuşmazlıkları Arabuluculuk Federal Kanunu (ZivMediatG)’da ele alınarak, Türk Hukuk sistemi ile benzer ve farklı yönleri üzerinde durulmuştur. Netice olarak, sistemin yaygınlaşması ve verimli sonuçlar alınabilmesi için mukayeseli hukuk uygulamaları da nazara alınarak önerilerde bulunulmuştur.
Socialization and communication between humans also bring about certain problems. Situations such as conflicts of opinion and misunderstandings eventually result in disputes and conflicts in general. Even though what comes to mind at the first mention of a conflict in this framework is judicial remedy (by means of court action), certain alternative remedies other than this remedy exist at the present time. Indeed, Alternative Dispute Resolution (ADR), which first originated in the United States of America (USA) and then spread all around the world, is a product of thissearch. In this work, firstly the inception and development of the mediation process was briefly reviewed, followed by an examination of the legal studies in Turkey and what has been brought about by the Law on Mediation in Legal Disputes. While examining the stipulations of the law, Austria Federal Law on Mediation in Legal Disputes (ZivMediatG) was also addressed with a focus on its similar and different aspects compared to the Turkish Legal system. In conclusion, by taking into consideration the comparative legal practices, too, suggestions were offered for the system to spread and to obtain efficient outcomes.
Journal Section | Makaleler |
---|---|
Authors | |
Publication Date | July 1, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 2 Issue: 3 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.