20. Yüzyıl Türk-İslam düşünürleri, Birinci Dünya Savaşı Sonrası kalkınma hareketlerinin kalkınma’’ ile sınırlandırıldığını, insanın manevi yönünün eksik bırakıldığını, görmezden gelindiğini söylemişlerdir. Bunun sonucu olarak, ulusal kalkınma hareketlerinin gerçekleşmesi için ‘‘ekonomik kalkınma’’nın yanı sıra ‘‘manevi kalkınma’’nın da gerekli olduğu tezini savunmuşlardır. Tartışmaların bir başka boyutu da iletişim çalışmaları üzerinde olmuştur. Kitle iletişim araçları; 20. Yüzyılın başındaki hızlı yükselişiyle birlikte, güçlü bir propaganda aracı olma konumuna yükselmiştir. Televizyon, radyo gibi mesajı hızlı bir şekilde kitlelerle buluşturabilen ve kitlelerin düşüncelerini şekillendirebilen kitle iletişim araçları önem kazanmıştır. Kitle iletişim araçları, kültürel emperyalizmin en önemli silahı konumuna yükselmiştir. Bu gelişmelerin bir sonucu olarak, kitle iletişim araçları, kültürler arası bir mücadele alanı oluşturmaktadır. ‘‘Manevi kalkınma’’ düşüncesinin geliştirildiği 1960’larda, özelikle Türkiye’ye yönelik hem bir komünist hem de kapitalist ideolojik söylemler dışarıdan dayatılmıştır. ‘‘Manevi kalkınma’’, bu gibi ideolojik söylemlere karşılık olarak, dini ve kültürel değerlerin korunmasını esas almıştır
20. Century of Turkish-Islamic thinkers, after the First World War, development movements with scientific-technological development are limited to only ‘economic development’, the spiritual aspect of the human being is left incomplete and ignored, they said. As a result, they advocated the thesis that ‘‘economic development’’ as well as ‘‘spiritual development’’ were necessary for the realization of national development movements. Another dimension of the discussions was on communication studies. Mass media; With the rapid rise of the early 20th century, it became a powerful propaganda tool. The mass media, such as television and radio, which can quickly bring the message together with the masses and shape the thoughts of the masses, has gained importance. Mass media have become the most important weapon of cultural imperialism. As a result of these developments, the mass media constitute an area of intercultural struggle. ‘‘Spiritual development’’ 'in the' developed the idea of the 1960s, especially both a communist capitalist ideological rhetoric towards Turkey has been imposed from the outside. ‘‘Spiritual development’’ provisions is based on the protection of religious and cultural values in response to such ideological actions
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | November 1, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 4 Issue: 2 |