Carl Gustave Jung’un kolektif bilinçdışı kuramının önemli bir parçası olan arketipler, insanlığın ortak tecrübelerinin kalıpsal versiyonudur. Ruhsal benliğin kurulmasında büyük yer kaplayan gölge arketipi, bireyin karanlık yönünü temsil eder ve bilinçdışının projeksiyonu işlevini sağlar. Gün yüzüne çıkmasına müsaade edilmeyen gölge arketipinin, ruhun dengesini yitirmemesi için diğer arketiplerle uyumlu olması gerekir. Nevi şahsına münhasır sanatçılarımızdan olan Ahmet Hamdi Tanpınar; eserlerinde mitolojiden, tarihten, felsefeden, psikolojiden ve güzel sanatlardan da yararlanmıştır. Zengin kurgusu içinde “Abdullah Efendi’nin Rüyaları” hikâyesi Jung’un gölge arketipi etrafında şekillenmiştir. Bu çalışmada Jung’un gölge arketipinin psikolojik tanımlandırılması yapılacak, devamında hikâyedeki Abdullah Efendi’nin gölgesiyle olan ilişkisi anlamlandırılmaya çalışılacaktır
Archetypes, an important part of Carl Gustave Jung's collective unconscious theory, is a stereotypical version of mankind’s common experience. The shadow archetype, which has the most important role in the establishment of the spiritual selfness, represents the dark side of the individual and provides the function of projecting the unconscious. The shadow archetype, which is not allowed to emerge, must be compatible with other archetypes so that the soul does not lose its balance. Ahmet Hamdi Tanpınar, one of the distinctive artists, also benefited from mythology, history, philosophy, psychology and fine arts. In the rich fiction, the story of “Abdullah Efendi’s Dreams” is formed around Jung's shadow archetype
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | November 1, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 4 Issue: 2 |