The office of vizier has been present in the bureaucratic organization of various states since ancient times. Entered into Islamic world during the period of Abbasid Caliphate, the office of vizier kept its presence in the bureaucratic organizations, but with slight differences, also in emirates like Samanid Empire and in Ghaznavids, which was emerged from Samanids. Arriving Khorasan region over Amu Darya in 1035 and establishing an independent empire after successful struggles against Ghaznavids until 1040, Seljuks also inspired by these states, adopted the office of vizier and maintained it in their organizational structure. Hence the reign of Toghrul-Beg ibn Mikail, the Sultan of Seljuk Empire (1040-1063), the office of vizier was present in the state organization, and totally six statesmen were assigned as the head of the office of vizier, with the title of vizier. They were Abu al-Kasm Sâlâr Bujkân, Abu'l-Fath Râzî, Ali ibn Abdullah Cuveynî, Nizam al-Mulk Abu Ahmed (Muhammad) Dehistanî, Reîsu’r-Ruesâ Abu Abdullah al-Huseyin (Hasan) ibn Ali ibn Mikâil and Amîd al-Mulk Kundurî.
Vezâret müessesesi, çok eski zamanlardan itibaren muhtelif devletlerin bürokratik teşkilâtlarında yer almıştır. Abbâsîler döneminde İslâm dünyası içerisine de giren bu müessese, çok ufak farklılıklarla bu devlet içerisindeki bürokratik teşkilâtı devam ettiren Samânîler gibi emirliklerde ve Samânîler içerisinden çıkarak kurulmuş olan Gazneliler Devleti’nde de varlığını devam ettirmiştir. 1035 yılında, toplu halde Ceyhun nehrini aşarak Horasan bölgesine gelen ve 1040 yılına kadar verdikleri mücadelelerle Gazneliler’e karşı başarı sağlayıp bağımsız bir devlet halini alan Selçuklular da, söz konusu müesseseyi ismi geçen siyasî unsurlardan esinlenerek kendi devlet teşkilâtları içerisine sokmuş ve devam ettirmişlerdir. Büyük Selçuklu Devleti’nin ilk sultanı Tuğrul b. Mikâil’in hükümdarlık döneminden itibaren Selçuklu devlet teşkilâtı içerisinde yer alan söz konusu müessesenin başkanlığına, vezir unvanıyla toplamda altı devlet adamı tayin edilmiştir. Bunlar; Ebu’l-Kasm Sâlâr Bujkân, Ebu’l-Feth Râzî, Ali b. Abdullah Cüveynî, Nizamü’l-Mülk Ebû Ahmed (Muhammed) Dehistanî, Reîsü’r-Rüesâ Ebû Abdullah el-Hüseyin (Hasan) b. Ali b. Mikâil ve Amîdü’l-Mülk Kündürî’dir
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | March 25, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume 4 - Issue 1 |