Holy Qur’an is the last book was sent to mankind as guidance. Prophet has notified the
Qur’an. This is because the task for him. He also explained the Qur’an. Companions of the
Prophet are appealed to the Prophet when they do not understand the issue. After the
Prophet’s death continued activities to understand the Qur’an. For this reason, efforts have
been made to understand the Qur’an. It is also written with commentary that explains the
verse. There are various opinions on the books of tafsir about the meaning of the verse. Each
commentators have described the verse based on their knowledge and understanding. They
were found in the preferences among the various opinions. Mufessir sometimes unanimously
agreed on the meaning of the verse. Sometimes opinions are different. One of the verse is that
the variety of opinions about the 10th verse of Surah ad-Dukhan. Translation of the verse is:
“Then watch thou for the Day that the sky will bring forth a kind of smoke (or mist)/Dûhan
plainly visible.” There are various opinions about what the words mean the smoke/Dûhan.
There are still various views on this incident when or where when. There are several proofs
for each view. There are three views about the smoke. According to the first view is from the
stink of smoke signals. Therefore, this event has not yet occurred. According to the second
opinion. The Prophet prayed against Meccan unbelievers. There famine occurred. As a result,
they were subjected to fasting. They start seeing smoke because of hunger. According to a
third opinions. Smoke appeared on the day of the conquest of Mecca. Because that day a
rising dust set, and covered the sky in the form of smoke.
Kur’an-ı Kerim insanlığa hidayet rehberi olarak gönderilmiş son Kitap’tır. Hz. Peygamber risalet görevi gereği Kur’an’ı tebliğ etmiş, gerektiği yerde izahatta bulunmuştur. Sahabe Kur’an’dan anlayamadıkları bir husus olduğunda doğrudan Hz. Peygambere müracaat etmişlerdir. Hz. Peygamber’in vefatından sonra Kur’an’ı anlama faaliyetleri devam etmiştir. Bu bağlamda çalışmalar yapılmış ve tefsirler yazılmıştır. Tefsirlerde ayetlerin manaları hakkında çeşitli görüşlere yer verilmiştir. Her müfessir kendi bilgi birikimi ve anlayışı bağlamında ayetleri açıklamış veya çeşitli görüşler içerisinde tercihte bulunmuştur. Müfessirler arasında bazı ayetlerin manaları üzerinde ittifak olabilirken diğer bir kısmında ise çeşitli görüşler ortaya konabilmiştir. Hakkında çeşitli görüşlerin olduğu ayetlerden biri de Dûhan suresinin 10. ayetidir. Söz konusu ayette mealen “Göğün, açık bir dûhan getireceği günü gözetle.” buyurulmaktadır. Dûhan genel olarak duman olarak anlaşılmıştır. Bununla birlikte bu dumanın mahiyeti ve ne zaman ortaya çıktığı veya çıkacağı hususlarında çeşitli görüşler ortaya konmuştur. Her bir görüş için de çeşitli delillere yer verilmiştir. Dûhan suresi 10. ayetle ilgili belirgin olarak üç görüş ortaya konmuştur. Birinci görüşe göre bu duman kıyametin alametlerindendir. Bu sebeple bu hadise henüz yaşanmamıştır. İkinci görüşe göre Hz. Peygamber (s.a.s.) Mekkeli kafirlerin azgınlıklarına binaen, kıtlıkla muamele olunmaları yönünde onlara beddua etmiştir. Bunun sonucunda onlar açlığa maruz kalmışlardır. Gökyüzüne baktıklarında, açlık sebebiyle kendileriyle sema arasını, adeta bir duman kaplamış gibi görmeye başlamışlardır. Üçüncü görüşe göre ise bununla kastedilen şey Mekke’nin fethedildiği gündür. Çünkü o gün yükselen bir toz kümesi, duman şeklinde semayı kaplamıştır
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 5, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume 3 (Special Issue 1) |