Law No. 7143 on the
Restructuring of Taxes and Other Receivables and Amendments to Certain Laws was
published in the Official Gazette on 18/05/2018 and the process called
"Zoning Peace" started to be implemented in public. With the Article
16 of the Law No. 7143, appended as the Provisional Article 16 to the Zoning
Law No. 3194, it is aimed to take the buildings contrary to the zoning order
under registry with the "Building Registration Certificate". Building
Registration Certificate in order to create the needed financial source for the
urban transformation applications, while
registering the buildings that does not comply with the zoning regulations,
also gives the building owners the right to use the building until the urban
transformation ends. In this aspect, Temporary Regulation No 16 is both,
inadequate for the measures that will be taken by the administration against
the risk of catastrophes and efficient in order to detect the buildings that are
violating the zoning regulations.
In this article, by
focusing on the relationship between Building Registration Certificate and the
right to property, whether the related regulation is a zoning peace regulation
or not, its differences from the similar applications in our zoning order and
the scope of it in the context of public estate will be examined. Since the
obligation to take measures against disaster risks is the primary duty of the
administration, conclusion is drawn as the responsibility of the administration
arising from the structures destroyed by an earthquake cannot be transferred to
the building owner as per the mentioned regulation.
7143 Sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden
Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
18/05/2018 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak, kamuoyunda "İmar
Barışı" olarak adlandırılan süreç uygulanmaya başlanmıştır. 3194 sayılı İmar
Kanunu'na eklenen Geçici 16. maddeyle, imar düzenine aykırı yapıların
"Yapı Kayıt Belgesi" ile kayıt altına alınması amaçlanmaktadır. Yapı
Kayıt Belgesi, kentsel dönüşüm uygulamalarının finansal kaynağını yaratmak
üzere, imar düzenine aykırı yapıları kayıt altına alırken yapı sahiplerine de
kentsel dönüşüm uygulamasına kadar yapıyı kullanma hakkı vermektedir. Bu
yönüyle Geçici 16. madde, idarenin afet riskine karşı alacağı tedbirler için
yetersiz; fakat imara aykırı yapıların tespitini sağlaması açısından
yerindedir.
Çalışmamız
kapsamında Yapı Kayıt Belgesinin mülkiyet hakkı ile ilişkisi kurularak,
maddenin bir imar affı olup olmadığı; imar düzenimiz içinde ortaya çıkan benzer
uygulamalarla farklılıkları; kamu malları rejimi bağlamında kapsamı incelenmiştir.
Afet risklerine karşı tedbir alma yükümlülüğü idarenin asli görevlerinden
olduğundan, söz konusu düzenlemeyle depremle yıkılan yapılar nedeniyle idarenin
sorumluluğunun, yapı sahibine devredilemeyeceği de ortaya konulmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 29, 2018 |
Submission Date | October 6, 2018 |
Acceptance Date | November 19, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 9 Issue: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.