Latin Amerika’daki bölgeselleşme girişimlerinden biri olan ve 1991 yılında Brezilya, Arjantin, Uruguay,
Paraguay’ın imzaladığı anlaşma ile kurulan, 2012 yılında ise Venezuela’nın dahil olduğu Güney
Amerika Ortak Pazarı MERCOSUR, günümüzde bölgenin en büyük ticari bloğu olarak karşımıza
çıkmaktadır. Nihai hedefinin ekonomik entegrasyon olduğu organizasyonun ilk yıllarında belirgin
bir başarı sağladığı görülse de kurumsallaşmasındaki eksiklikler, ülkelerin egemenliği devretmeye
isteksizlikleri, üyelerin bireysel politikaları ve Latin Amerika’da bulunan çok sayıda bölgesel örgütün
varlığından kaynaklı kapsayıcılığının sınırlı oluşu nedenleriyle bölgeselleşmesi istenilen düzeye
ulaşamamıştır. Ekonomik bölgeselleşmenin bir göstergesi olarak bölge içi ticari ilişkilerin incelenmesi
MERCOSUR’un son dönemdeki iktisadi entegrasyon düzeyi hakkında fikir vermektedir.
Dünya sisteminde ekonomik bölgeselleşmenin temelleri 19.yy’da Avrupa’daki gelişmelere
dayandırılmakta, yeni gelişen ticaret ağları ve ülkelerin gümrük birliği çalışmaları modern anlamda
ilk ekonomik bölgeselleşme girişimlerine örnek olarak değerlendirilebilmektedir. Bu dönemde
Latin Amerika’da daha çok Pan fikirlerin ve korumacılığın etkisiyle fikirsel, kültürel ve güvenlik
temelli bölgeselleşme düşünceleri görülürken, ortak pazar kurma ve ticari ilişkilerde artış sağlama
hedefleri 20.yy’ın ilk yarısında ortaya çıkmaktadır. Latin Amerika Ekonomik Komisyonu (ECLA)
ile 1948 yılında başlayan ekonomik bölgeselleşme çalışmaları, 1990’lar sonrası kurumsallaşarak
MERCOSUR halini almış, bölge içi ticaretin ve tüm üretim faktörleri düzeyinde ekonomik serbestliğin
arttırılması hedeflenmiştir. 2006-2016 yılları arası veriler incelendiğinde GSYİH bakımından grubun
göstergelerinde etkili olan Brezilya ve Arjantin’in kendi ticaret hacimlerini arttırdıkları ancak bunu
bölge içi değil bölge dışı ticaret partnerleri ile sağladıkları görülmüştür. Dolayısıyla kapasite farklılıkları
ve ithalat bağımlılıkları gibi diğer sınırlılıklarıyla beraber Brezilya ve Arjantin’in ticaret tercihlerinin de
bölgeselleşmenin istenilen seviyeye ulaşamamasının bir nedeni olduğu ileri sürülebilmektedir.
Latin Amerika bölgeselleşmesini ekonomik açıdan ele almayı hedefleyen çalışma, Avrupa dışındaki
bölgeselleşmenin bir örneği olarak MERCOSUR’un ekonomik bölgeselleşmesini değerlendirmektedir.
Araştırmanın birinci bölümünde ekonomik bölgeselleşme çalışmaları, uluslararası ilişkilerdeki
federalizm, fonksiyonalizm, neofonksiyonalizm ve hükümetler arasıcılık gibi bölgeselleşme teorileri kapsamında incelenecek, bölgeselleşmenin sosyal, güvenlik, normatif ve ekonomik biçimlerinin
olabileceği ortaya koyulacaktır. Bölümde ekonomik bölgeselleşmenin tercihli ticaret anlaşması, serbest
ticaret anlaşması, gümrük birliği, ortak pazar ve ekonomik birlik aşamalarına değinilecek, bölgeselleşme
ve küreselleşme dalgalarının dünya ticaretine etkisi değerlendirilecektir. İkinci bölümde Güney
Amerika’da bölgeselleşme çalışmaları 19.yy’dan itibaren ele alınacak, MERCOSUR’un tarihsel gelişimi
ortaya koyulacaktır. Araştırmanın son bölümünde ise MERCOSUR’un ekonomik bölgeselleşmesi,
bölge içi ve dışı ticaret hacimleri ve ülkelerin ticari partnerleri açısından değerlendirilecek, Latin
Amerika bölgeselleşmesinin fırsatları ve sınırlılıkları analiz edilecektir.
South Common Market MERCOSUR, which was one of the regionalism attempts in Latin America and
established by the treaty signed by Brazil, Argentina, Uruguay, Paraguay in 1991, later Venezuela joined
in 2012, is the biggest trade block of the region today. The organization’s ultimate goal is economic
integration and despite the wide expectations of success in its early years, MERCOSUR’s integration
couldn’t reach the level that was aimed due to its lack of institutionalism, the unwillingness of the
countries to hand over their sovereignty, individual policies of the members and its limits because of
the high number of organizations in Latin America, MERCOSUR’s integration couldn’t reach the level
that was aimed. Analyses of intra-regional trade relations as an indicator of economic regionalism may
provide ideas for the organization’s economic integration level in the last decade.
The roots of the economic regionalism in the world system based on the developments in Europe
in the 19th century and the new advancing trade networks and the of countries on customs union
can be regarded as the first economic regionalism attempts in the modern sense. During this period
it could be claimed that ideational, cultural and security-based regionalism was dominant in Latin
America mostly because of the Pan ideas and protectivism, However, by the mid 20th century the
aim of establishing a common market and increase on the trade relations emerged in the region. The
economic regionalism initiatives started with The Economic Commission for Latin America (ECLA)
in 1948 and institutionalized after the 1990s with MERCOSUR which was established with the goal of
increasing intra regional trade and economic openness on all factors of production. When the data of
the years between 2006 and 2016 be examined it was seen that Brazil and Argentina who are the most
significant members of the group in terms of GDP have increased their own trades and influenced the
MERCOSUR’s trade indicators however mostly not because of their intra-trade relations but because
of the international partners. Therefore it can be argued that one of the reasons behind the regionalism
couldn’t reach the level that was aimed in Latin America is Brazil’s and Argentina’s trade preferences
alongside with limitations on the capacity differences and dependencies on imports.
With targeting Latin American regionalism on an economic perspective, this study analyzes
MERCOSUR and aims to assess economic regionalism of the organization as an example of the non-
European regionalism. The first chapter of the research examines economic regionalism studies on the
regionalism theories such as federalism, functionalism, neofunctionalism and intergovernmentalism in
the context of international relations and puts forth the social, security, normative and economic forms
of regionalism. Also, this section explains the economic regionalism’s preferential trade agreement,
free trade agreement, customs union, common market and economic integration stages and evaluates
the impact of the regionalization and globalization waves to the world trade. The second chapter
analyzes the regionalism researchs of South America since the 19th century and historical process of
MERCOSUR. The final chapter assesses economic regionalism of MERCOSUR in terms of intra and
extra trade capacities and trade partners of member states with the opportunities and limitations of
Latin American regionalism.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political Science |
Journal Section | International Journal of Political Science & Urban Studies |
Authors | |
Publication Date | July 19, 2019 |
Submission Date | December 19, 2018 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 7 |