Fars şiirinde mahlas hicri dördüncü yüzyıldan
itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Hicri üçüncü yüzyıldan sadece elli sekiz
beyit kalmış ve bu beyitlerin içinde herhangi bir mahlas bulunmamaktadır. Mahlası
şairin kendisi seçtiği gibi üstad kabul edilen bir şair tarafından da verilebilmektedir.
Fars şairler genellikle mahlaslarını gazel veya kasidelerinin sonunda ifade
etmişlerdir. Fars şiirinde mahlasları günümüze ulaşan ilk kişiler Rûdekî,
Dakîkî, Kisâ’î Mervezî, Menûçihrî ve birçok hicri dört ve beşinci yüzyıl
şairleridir. Moğol döneminden sonra
aşamalı olarak mahlas gazelin sonunda yer almıştır. Mahlas seçerken
tanıdık manalar ve mûsiki gibi etkenler göz önünde bulundurulmuştur. Mahlas
mazmunları dönemin durumuna göre değişiklik göstermiştir. Moğolların İran’a
saldırısı ve Fars şiirinin Hindistan’a girişinden sonra “Miskîn”, “Gedâ”, “Âvâre”,
“Mahzûn”, “Huznî”, “Hazîn” ve “Bînevâ” gibi mahlaslar revaç kazanmıştır. Fars edebiyatında birçok şair gerçek adıyla şöhret
bulmasına rağmen mahlası adından daha meşhur olan bazı şairler de bulunmaktadır. Mahlaslar genellikle
şairin karakterine, eğilimine ve dünya görüşüne uygun olarak seçilmiştir. Bu makalede meşhur Fars
şairlerinin mahlasları ile Fars edebiyatında mahlasın şiirlerde nasıl yer
aldığı ele alınmıştır.
Pseudonym has begun to
be used since the fourth century of Hegira in the Persian poetry. There are
only fifty-eight couplets from the third century of Hegira, and these couplets
do not include any pseudonyms. As the poet can choose a pseudonym for himself
or it can be given by a poet who is accepted as a master. Persian poets have often
expressed their pseudonyms at the end of their ghazals or qasidas. The first people
whose pseudonym has survived in the Persian poetry are the poets Rudaki, Daqiqi,
Kisa’i Marvazi, Menûchihrî and many poets of fourth and fifth century of Hegira. Pseudonym has gradually been placed at the end of the ghazals after the
Mongol period. In choosing the pseudonym, some factors like familiar meanings and musicality
have been considered. Metaphorical
statement of the pseudonym varies
according to the situation of the period. After the Mongol
attack on Iran and the introduction of Persian poetry into India, pseudonyms
such as “Miskîn”, “Gedâ”, “Âvâre”, “Mahzûn”, “Huznî”, “Hazîn” and “Bînevâ”
gained popularity. Although many poets
have found fame with their real names in Persian literature, there are some
poets whose pseudonym is more famous than their real name. Pseudonyms are
generally chosen in harmony with the poet's characteristics, tendency and
worldview. In this article, pseudonyms of famous Persian poets and how
pseudonyms in Persian literature take place in poetries are discussed.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 3 Issue: 2 |
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 (CC BY NC) International License.
The Journal of Iranian Studies accepts the Open Access Journal Policy for expanding and flourishing of knowledge.